The need to fight that emerged with the rise of mankind led man to invent appropriate devices to gain advantages in their struggle against various animals and natural forces first, and then against fellow creatures, for one of the most important requirements of surpassing in a fight is weapons and equipment. Thus, weapon can be defined simply as “the devices developed by man in order to defend themselves against the nature and the enemies.”
As the product of maintaining self-existence and struggle for this scope, weapon is a natural feature for animals and plants. Special features of animals like trunk or teeth of elephant, horns of bull, quill of hedgehog or of plants like the leaves of the Venus flytrap can be seen as the weapons being used by them in order to survive. In fact, man seems to be inspired by these features of animals and plants in the first place whilst producing the first weapons. Man, always seeking facilitative and reassuring tools in order to overcome the difficulties exceeding his physical power, first have used natural materials such as stone, bones and wood, but soon tried to imitate the natural weapons of animals and plants. Poisoned arrows in the size of hedgehog spines used by primitive tribes, wild animal traps resembling the Venus flytrap, battering-rams used to shake down gates of medieval castles etc. are the most obvious examples of this inspiration.
It is very hard to determine where and when the Turks used the technology of siege engines first time. The stereotype opinion in that topic is that, as a nation having nomadic life, Turks kept away from siege engines that slowed down nomadic life and limited freedom of activity because of production, carrying and usage these weapons. Really the sources giving information about early Turkish history did not say anything about siege methods and weapons which the Turks used. However, it is known that Turks had political, military and commercial relations with China that was the center of the technology of siege engines and as a consequence of relations, there had been a process of civilized and cultural interaction between the two societies. It is certain that this interaction was experienced intensively in the area of the technology of war. So it cannot be thought that Turks were not aware of the technology of siege engines developing in China. Moreover, it is seen that Turkish states which were founded outside the Central Asia used artillery weapons and siege engines when needed during their advances into Europe and Middle East. In this regard it can be said that Turks had a great role in transferring of the technology of siege engines developing in China towards Europe and Middle East. Because Turks had left Central Asia and advanced towards west and shaped the political, social and cultural character of Europe and Middle East by setting up political organizations. In this study we will evaluate the interest of Turks in the technology of siege engines and their role in transferring of the technology between the East and the West.
Siege engines technology of siege engines catapult/trebuchet Turks
Türklerin kuşatma araç-gereçleri teknolojisiyle ilk defa
nerede ve ne zaman kullandıklarını tespit etmek oldukça güçtür. Bu konudaki
yaygın kanaat, göçebe/konargöçer bir hayat süren Türklerin, gerek yapımı,
gerekse taşıma ve kullanımı bakımından göçebe/konargöçer hayatı
“ağırlaştıracak”, hareket serbestliğini sınırlayacak ağır silahlardan uzak
durdukları şeklindedir. Gerçekten de erken dönem Türk tarihi hakkında bilgi
veren kaynaklar Türklerin uyguladıkları muhasara usullerinden ve kullandıkları
muhasara silahlarından hiç bahsetmemiştir. Bununla birlikte Türklerin ağır
silah teknolojisinin menbaı olarak kabul edilen Çin’le siyasî, askerî ve ticarî
ilişkiler içerisinde bulundukları, bu ilişkiler neticesinde iki toplum arasında
medenî ve kültürel bakımdan bir etkileşim sürecinin yaşandığı malumdur. Bu
etkileşimin harp teknolojisi alanında da çok yoğun bir şekilde yaşandığı
muhakkaktır. Dolayısıyla Türklerin Çin’de gelişen ağır silah teknolojisinden
haberdar olmadıkları düşünülemez. Üstelik Orta Asya dışında kurulan Türk
devletlerinin, Avrupa ve Ön Asya’daki ilerleyişleri sırasında ihtiyaç halinde
ağır silahlardan, kuşatma araç gereçlerinden istifade ettikleri de
görülmektedir. Bu bakımdan Çin’de gelişen ağır silah teknolojisinin Ön Asya ve
Avrupa’ya taşınmasında, Orta Asya’dan çıkıp batıya doğru ilerleyen ve bu
bölgelerde kurdukları siyasî teşekküllerle Ön Asya ve Avrupa’nın siyasî, sosyal
ve kültürel yapısını şekillendiren Türk şubelerinin büyük rolü olduğu
söylenebilir. Bu çalışmada Türklerin ağır silah teknolojisiyle ilişkileri ile
doğu ve batı arasındaki teknoloji transferindeki rolleri değerlendirilecektir.
Kuşatma araç gereçleri ağır silah teknolojisi mancınık Türkler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 1 |