İslâm dininin temelini akîde oluşturur. İnanç esasları, diğer hükümlerde olduğu gibi önce Kur’ân’a sonra sahih hadislere dayanır. İnanç esaslarını delilleriyle konu alan ilim ise kelâm ilmidir.
Tek kişinin haberi anlamında kullanılan haber-i vâhidle amel konusunda hicrî ilk asırlardan itibaren tartışmalar yaşanmış, söz konusu tartışmalarda Kelâm ilmi de nasibini almıştır. Haber-i vâhid ile nakledilen inanç esaslarının Kur’ân ve mütevâtir habere dayanması gerektiği konusunda görüşler öne sürülmüş, haber-i vâhidin inanç konularında hüccet olamayacağı konusu ön plana çıkarılmıştır. İmam Şâfiî, haber-i vâhidin hücciyetini er-Risâle’de savunmuş, haber-i vâhidin delil olduğunu Kur’ân’dan, Peygamber ve sahâbe döneminden getirdiği örnekleri ileri sürerek ispat etmeye çalışmıştır.
Bu çalışmada, hadislerin çoğunluğunu oluşturan haber-i vâhid, haber-i vâhidin hüccet oluşu, İmam Şâfiî’nin haber-i vâhidle ve kelâm ilmiyle ilgili görüşleri ve er-Risâle bağlamında haber-i vâhidi itikatta delil olarak kullanıp kullanmadığı ele alınmıştır. Haber-i vâhidle ilgili görüşler delil ve örnekleriyle ortaya konularak bir îzah amaçlanmıştır. Değerlendirme sonucunda İmam Şâfiî’nin haber-i vâhid ile ilgili herhangi bir tasnife gitmeyip hüküm itibariyle haber-i vâhidi hem amelde hem akîdede hüccet kabul ettiği yönünde bir kanaat hasıl olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.