Muslim Turkic relations with India were first established as a result of the Ghaznavid military expeditions to India.
Following the Ghaznavids, the Turk dominion over the subcontinent, which lasted for approximately eight
centuries, came to an end with the downfall of the Mughal Turks State by the British in 1857. The presence of the
Caliphate within the Ottoman State further strengthened the close ties between Indian Muslims and Turks.
Rebelling against the exploitation of his homeland by the British, Muhammad Iqbal admired the Turks for their
refusal to compromise on independence, their passion for liberty, and the respect they commanded for their efforts
in this pursuit. He empathized with the joys and sorrows of the Turks, considering them as his own. Iqbal, with his
profound affection for the Turks, not only shared spiritual sentiments but also gathered material support from the
Indian populace through meetings he organized. Iqbal, who articulated that the exemplary successes of the Turks
in their struggle for liberation altered the subcontinent’s perception of the seemingly invincible British,
emphasized the significance of independence and highlighted how the Turks inspired and guided the people of the
subcontinent with courage. Iqbal, who maintained good relations with significant Turkish figures of his time,
exchanged ideas with Said Halim Pasha, who is recognized as the founding leader of the Pan-Islamism movement.
Admiring the great effort and bravery demonstrated by Turks in independence struggle, Iqbal regarded them as the
savior of the deteriorating situation and the leader of the Islamic world. This study presents Iqbal’s views and
poems about the Turks.
Indian Subcontinent Muhammad Iqbal Türkiye Turks National Struggle
Müslüman Türklerin Hindistan münasebetleri ilk olarak Gaznelilerin Hindistan üzerine yaptığı akınlar neticesinde gerçekleşmiştir. Gaznelilerden sonra 1857 yılına kadar yaklaşık sekiz asır süren Alt kıtadaki Türk hâkimiyeti, Babür Türk Devleti’nin İngilizler tarafından yıkılmasıyla sona ermiştir. Halifeliğin Osmanlı Devleti’nde bulunmasından ötürü de Hint Müslümanları ve Türkler arasındaki yakın ilişkiler giderek güçlenmiştir. Vatanının İngilizler tarafından sömürülmesine başkaldıran Muhammed İkbal, Türklerin bağımsızlıklarından taviz vermeyerek hürriyet aşkıyla dolu olduklarını, bağımsızlığın onlar için hayat meselesi olduğunu ve bu yolda gösterdikleri gayrete her zaman saygı duymuştur. Türklerin sevinçlerini kendi sevinci, üzüntülerini de kendi üzüntüsü olarak görmüştür. İkbal, Türklere duyduğu derin muhabbetle manevi duyguların yanı sıra yaptığı toplantılarla Hint halkından onlar için maddî destek de toplamıştır. Türklerin kurtuluş mücadelesinde sergiledikleri üstün başarılar ile Hint Alt Kıtası’nın yenilmez olarak gördükleri İngilizlere karşı bakış açılarının da değiştiğini dile getiren İkbal, bağımsızlığın önemine değinmiş, Türklerin Alt kıta insanını cesaretlendirerek yol gösterdiğine de dikkat çekmiştir. Döneminin önemli Türk şahsiyetleri ile de iyi ilişkiler kuran İkbal, İslamcılık akımının kurucu lideri olarak gösterilen Said Halim Paşa’yla fikir alışverişinde bulunmuştur. Kurtuluş mücadelesinde Türklerin gösterdiği büyük gayreti ve cesareti takdir eden Muhammed İkbal, Türkleri kötü giden vaziyetin kurtarıcısı ve İslam âleminin komutanı olarak görmektedir. Bu çalışmada İkbal’in Türkler hakkındaki görüşlerine ve şiirlerine yer verilmiştir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.