Hristiyanlığın tanrısına duyulan inancın yitirilmesiyle artık dünyanın sonuna kadar hâkim olacak yeni bir döneme geçildi. Bir yandan ad anmışları tarafından Rönesans’la birlikte hızla büyütüldüğü, diğer yandan karşıtları tarafından ipinin pazara çıkarılmaya çalışıldığı bu dönem: Modernizm.
Bu yeni dönemin gidişatının sonu hakkında geçmişteki bazı entel devlerin fikir öngördüğü, dünyanın son karanlık çağının semptomlarını yaşıyoruz artık. Varlığını borçlu olduğu kilise karşıtlığıyla doğan modernizmin nereden ve nasıl geldiği unutulmuş, genel olarak fiziki gelişim ve değişim olarak görülmesiyle birlikte modern düşünce, modern görünüm, modern yaşam vb. diye yayılarak insanın toplum, evren ve Allah ile arasındaki ilişkisini dönüştürmüştür. Bu durum modernizmin genel bir tanımını yapmayı, sebep olduklarından ve sınırlarından bahsetmeyi gittikçe zorlaştırdığı gibi çağımızın acil sorununa dönmüş durumda. Çünkü toplumu modernleştirme görevi devletlerden çıkıp sosyal medyanın ve iletişim araçlarının eline geçerek hız kazanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.