Tarihin en eski medeniyetlerinden birine ev sahipliği yapan Hindistan, kadim dönemlerden günümüze kadar birçok toplumun ilgi merkezi olmuştur. Özellikle asırlarca Türklere yurt olan bu ülke, meşhur lider Gandi’nin de ifade ettiği Hintliler ve Türklerin ortak vatanıdır.
Türklerin Hindistan’daki varlığı milad öncesi dönemden başlayarak günümüze kadar gelmekte olup özellikle Türklerin milad sonrası Güney Asya’da kurmuş oldukları devletler ve sultanlıkların en önemlileri bu topraklarda yer almaktadır. Öyle ki Türkler, birçoğu hala ayakta olan muhteşem mimarileri Türk-Hint tarih ve medeniyetinin hafızalarına kazımıştır. Özellikle Babür’ün temellerini attığı Babürlüler dönemi Türklerin Hindistan’da en geniş alana sahip olduğu çağdır. Bu yüzdendir ki bu dönem “Türklerin Hindistan’daki Altın Çağı” olarak zikredilmektedir. Özellikle Babür’ün dördüncü kuşaktan torunu ÂlemgîrEbü’l-Muzaffer Muhammed Muhyiddîn Evrengîzb döneminde Babürlüler kuzeyde Keşmir'den güneyde Cinci'ye ve doğuda Çittagong'dan batıdaHindukuş menziline kadar olan coğrafyaya hâkim olmuştur. Babürlüleri en geniş sınırlara ulaştıran Âlemgîr bu başarısını uygulamış olduğu dini ve siyasi politikalara borçludur. Onun daha çok gayri Müslim tebaa arasındaki Hindulara karşı uygulamış olduğu politikalar günümüzde dahi pek çok araştırmacı tarafından tartışılmaktadır. Çalışmamızda Âlemgîr’in özellikle Hindu toplumu üzerinde uyguladığı politikalar genel hatları ele alınıp değerlendirilecektir.
Alemgir Ebü'l Muzaffer muhammed Muyiddin Evrengzib Babürlüler
Tarihin en eski medeniyetlerinden birine ev sahipliği yapan Hindistan, kadim dönemlerden günümüze kadar birçok toplumun ilgi merkezi olmuştur. Özellikle asırlarca Türklere yurt olan bu ülke, meşhur lider Gandi’nin de ifade ettiği Hintliler ve Türklerin ortak vatanıdır.
Türklerin Hindistan’daki varlığı milad öncesi dönemden başlayarak günümüze kadar gelmekte olup özellikle Türklerin milad sonrası Güney Asya’da kurmuş oldukları devletler ve sultanlıkların en önemlileri bu topraklarda yer almaktadır. Öyle ki Türkler, birçoğu hala ayakta olan muhteşem mimarileri Türk-Hint tarih ve medeniyetinin hafızalarına kazımıştır. Özellikle Babür’ün temellerini attığı Babürlüler dönemi Türklerin Hindistan’da en geniş alana sahip olduğu çağdır. Bu yüzdendir ki bu dönem “Türklerin Hindistan’daki Altın Çağı” olarak zikredilmektedir. Özellikle Babür’ün dördüncü kuşaktan torunu ÂlemgîrEbü’l-Muzaffer Muhammed Muhyiddîn Evrengîzb döneminde Babürlüler kuzeyde Keşmir'den güneyde Cinci'ye ve doğuda Çittagong'dan batıdaHindukuş menziline kadar olan coğrafyaya hâkim olmuştur. Babürlüleri en geniş sınırlara ulaştıran Âlemgîr bu başarısını uygulamış olduğu dini ve siyasi politikalara borçludur. Onun daha çok gayri Müslim tebaa arasındaki Hindulara karşı uygulamış olduğu politikalar günümüzde dahi pek çok araştırmacı tarafından tartışılmaktadır. Çalışmamızda Âlemgîr’in özellikle Hindu toplumu üzerinde uyguladığı politikalar genel hatları ele alınıp değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 3 |
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.