Eski Anadolu Türkçesinin 13. yüzyıldan itibaren yazı dili olarak kullanılmaya başlanmasıyla günlük ibadetlerde okunan kısa sûreler (Fatiha, İhlas, Yasin, Tebareke vd.) Türkçeye tercüme edilmiştir. Beylikler dönemine tesadüf eden bu tercüme faaliyetleri Kur’an’ın bir bütün hâlinde Oğuz Türkçesine tercümesinin de önünü açmıştır. Anadolu Türkçesine yapılan ilk Kur’an tercümeleri Arapça bilmeyenlere Kur’an âyetlerinin manasını öğretmek amacıyla satır arasına Kur’an âyetlerinin meali ya da meal-tefsiri yazılarak yapılmıştır.
Bu çalışmada, iki yeni Eski Anadolu Türkçesi Kur’an tercümesi (AÜ EY1059 ve O6 Mil Yzb 50) tanıtılarak bu yazmalardaki sözvarlığı ilk olarak dönemin diğer tercümeleriyle karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmadan elde edilen sonuca göre Eski Anadolu Türkçesi Kur’an tercümeleri sözvarlığı bakımından iki ayrı grupta toplanmıştır. Sonuç olarak, nüsha tavsifi yapılan bu iki tercümenin 1. grupta yer alan tercümelerle sözvarlığı bakımından örtüştüğü görülmüştür. Bunun yanında, sözvarlığı bakımından 1. ve 2. grupta yer alan Kur’an tercümeleri Doğu Türkçesiyle yazılmış (Hekimoğlu, Özbekistan, Meşhed-1007) Kur’an tercümeleriyle de karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmaya göre, 2. grupta yer alan Kur’an tercümelerinin sözvarlığı bakımından Harezm Türkçesiyle örtüştüğü, ancak bu grupta yer alan Bursa ve Önder nüshalarının sözvarlığının örtüşmediği görülmüştür. Bu durum, 2. grupta yer alan Eski Anadolu Türkçesi Kur’an tercümelerinin Harezm Türkçesiyle yazılmış bir ara tercümeden kopyalandığını gösterirken, Bursa ve Önder nüshalarının üçüncü bir ara nüshadan kopyalanmış olabileceğini de düşündürmektedir.
Oğuz Türkçesi Eski Anadolu Türkçesi satır altı çeviri Kur’an-ı Kerim satır altı Türkçe Kur’an tercümeleri
With the use of Old Anatolian Turkish as a written language since the 13th century, the short surahs (Fatiha, İhlas, Yasin, Tebareke, etc.) read in daily prayers were translated into Turkish. These translation activities, which coincided with the period of the principalities, paved the way for the translation of the Qur'an as a whole into Oghuz Turkish. The first translations of the Qur'an into Anatolian Turkish were made by writing the translation or translation of the Qur'anic verses between the lines to teach the meaning of the Qur'anic verses to those who do not know Arabic.
In this study, two new Old Anatolian Turkish Qur'an translations (AU EY1059 and 06 Mil Yzb 50) were introduced and the vocabulary in these manuscripts was first compared with other translations of the period. According to the result obtained from this comparison, the Old Anatolian Turkish Qur'an translations were gathered in two separate groups in terms of vocabulary. As a result, it was observed that these two translations, which were described as a copy, overlapped with the translations in the first group in terms of vocabulary. In addition, the translations of the Qur'an in the first and second groups in terms of vocabulary were also compared with (Hekimoğlu, Özbekistan, Meşhed-1007) the translations of Qur'an written in Eastern Turkish. According to this comparison, it was seen that the translations of the Qur'an in the second group overlapped with the Khwarezm Turkish in terms of vocabulary, but the vocabulary of the Bursa and Önder copies in this group did not overlap. This situation shows that the Old Anatolian Turkish Qur'an translations in the 2nd group were copied from an intermediate translation written in Khwarezm Turkish, while it also makes us think that the Bursa and Önder copies may have been copied from a third intermediate copy.
Oghuz Turkish Old Anatolian Turkish interlinear translation Qur’an interlinear Turkish Qur
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 3 |
Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.