Eski Mezopotamya’da kent devletlerinin güç kazanmasıyla yönetici olan ruhban sınıfı gücünü yitirmeye başlamış ve kent kralları evrenselci hırslarla ilahi köken iddiasında bulunmuşlar ve bazıları da tanrılaştırılmışlardır. Eski Mezopotamya krallarının evrene hâkim olma arzularının kanıtları Erken Hanedanlık III döneminde (MÖ 2600-2350), gözlemlenebilse de, bu fikirler ancak daha sonra bölgeye hükmeden ve yöneticilerinin bazılarının tanrılaştırıldığı Akad döneminde (MÖ 2334-2154) açıkça ortaya çıkmıştır. Eski Mezopotamya krallarının evrene hâkim olma durumu, hükmettikleri krallıklarının çevresini ele geçirmekle sınırlı olmakla birlikte, elde ettikleri her zafer için tanrı soyundan geldiklerini iddia edebilmelerini ve Akad döneminde ise bir kralın tanrılaştırması sonucunu ortaya çıkmıştır. Sümerlerle başlayan krallık müessesesinin tanrılar tarafından bahşedilen bir yapı olması fikri, genişleyerek tüm evreni yönetebilme ve kralların tanrılaştırma olgusuna kadar uzanmıştır. Bu makalenin amacı, Erken Hanedanlık ve Akad dönemlerinde Eski Mezopotamya hükümdarlarının evrene hâkim olma arzularını, ilahi köken iddialarını ve tanrılaştırılmaları arasındaki ilişkiyi yazılı belgeler ve ikonografiler ışığında incelemek ve bu olguların Erken Hanedanlık ve Akad dönemlerinin kraliyet ideolojisine yansımalarını ortaya koymaktır.
Eski Mezopotamya Erken Hanedanlık Dönemi Akad Dönemi Kraliyet İdeolojisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eski Önasya Tarihi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 18 Sayı: 2 |