Burnout syndrome is typically examined across three main dimensions: emotional exhaustion, depersonalization, and reduced personal accomplishment. These components can lead to a significant decline in job performance, general unhappiness, conflicts, and job turnover. Dietitians are health professionals who manage individuals' healthy eating and dietary programs and address nutrition-related health problems. Burnout syndrome is a common condition among dietitians due to factors such as workload, emotional demands, and professional stress. The dietitian profession carries an emotional burden, and dietitians face burnout risk while meeting clients' expectations and managing their health conditions. Additionally, studies have shown that factors such as workload, working hours, and work environment contribute to occupational burnout among dietitians. Dietitians experiencing burnout have their work and social lives negatively affected, leading to difficulties in fulfilling their professional responsibilities. To mitigate the adverse effects of burnout on healthcare services, it is essential to enhance dietitians' well-being and improve the quality of healthcare services. In conclusion, dietitians are highly likely to experience burnout, and a comprehensive investigation of this condition can help develop corrective measures at both individual and institutional levels. This review presents the conceptual framework of professional burnout syndrome, assessment inventories, and the results of recent studies on burnout syndrome among dietitians in different countries.
Dietitian Job satisfaction Professional burnout Self-compassion.
Tükenmişlik sendromu duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıda azalma olmak üzere genellikle üç ana boyutta incelenmektedir. Bu bileşenler, iş performansında belirgin bir düşüşe, genel mutsuzluğa, çatışmalara ve işten ayrılmaya neden olabilmektedir. Diyetisyenler bireylerin sağlıklı beslenme ve diyet programlarını yöneten, beslenme ile ilişkili sağlık problemleri ile başa çıkan sağlık profesyonelleridir. Tükenmişlik sendromu, diyetisyenlerde iş yükü, duygusal talepler ve mesleki stres gibi faktörlerden dolayı yaygın görülen bir durumdur. Diyetisyenlik mesleği duygusal bir yük barındırdığı için hastaların beklentilerini karşılarken ve hastaların sağlık durumlarını yönetirken diyetisyenler tükenmişlik riski ile karşı karşıya kalabilmektedir. Ayrıca yapılan çalışmalarda iş yükü, çalışma saatleri ve çalışma ortamları gibi faktörlerin de diyetisyenlerde mesleki tükenmişliğe yol açtığı görülmüştür. Tükenmişlik sendromuna maruz kalan diyetisyenlerin, iş ve sosyal yaşamları olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu durum diyetisyenlerin mesleki sorumluluklarını yerine getirmede problemlere yol açabilmektedir. Tükenmişliğin sağlık hizmetleri üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, diyetisyenlerin mesleki refahını artırmak ve sağlık hizmetlerinin kalitesini iyileştirmek gerekmektedir. Sonuç olarak, diyetisyenlerin tükenmişlik yaşama olasılığı yüksektir ve bu durumun kapsamlı bir şekilde araştırılması, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde iyileştirici önlemler geliştirilmesine yardımcı olabilecektir. Bu derlemede profesyonel tükenmişlik sendromunun kavramsal çerçevesi, değerlendirme envanterleri ve diyetisyenler özelinde tükenmişlik sendromuna ilişkin farklı ülkelerde yapılan güncel çalışma sonuçları sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Halk Sağlığı Beslenmesi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 9 Sayı: x |
Kaynak, atıf vermek kaydıyla ticari amaç da dahil olmak üzere kopyalanabilir, düzenlenebilir, dağıtılabilir ve yeniden kullanılabilir.