Sözlü tarih, geçmişe bakışımızı büyük oranda değiştirme gücüne sahip olduğu için kimi zaman geçmişi onarmayı hedeflediği gibi kimi zaman da bugünden geçmişi suçlamayı da içerebilir. Geçmişi suçlama üzerine yapılan sözlü tarih çalışmaları eleştirel fakat gerçeklikten uzak bir dili ve bu dil ile bezenmiş muhalif bir söylemi dolaşıma sokabilir. Ancak bu tür söylemler, yeni mağduriyetler üretme kapasitesine sahiptir. İslamcı çevrelerde Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşme politikalarının mağduriyet ürettiği iddiası mevcuttur. Bu çevrelerde üretilen literatür günümüze değin canlılığını korumuş ve kimi yazarlar bu dönemde yaşananları kendilerine çalışma alanı olarak seçmiştir. Hasan Hüseyin Ceylan ve Mustafa Öcal’ın sözlü tarih çalışmaları makalenin ana konusudur. Makalede tanıklığına başvurulanların saltanat ve hilafetin ilgası, tekkelerin kapatılması, Latin harflerinin kabulü ve ibadetin Türkçeleştirilmesi gibi değişimleri nasıl algıladıkları ve aktardıkları verileceği gibi ayrıca bu anlatılara hâkim olan dilin ve oluşturulmak istenen anlamın söylem analizi yapılacaktır.
Sözel tarih Tek Parti Dönemi laiklik modernleşme muhalefet İslamcılık.
Bu çalışmanın bilimsel etik kurallara ve bilimsel yönteme uyularak hazırlanan özgün nitelikte bir araştırma makalesi olduğunu, başka hiçbir dergide yayınlanmadığını veya sunulmadığını, etik ve bilimsel açıdan sorumluluğun makalenin yazarına ait olduğunu kabul ederim.
Yok
Since oral history has the power to change our view of the past to a great extent, it can sometimes aim to repair the past, or it can sometimes involve blaming the past from the present. Oral history studies based on blaming the past can circulate a language that is critical but far from reality and an oppositional discourse adorned with this language. However, such discourses have the capacity to produce new victimizations. Islamist circles claim that the modernisation policies of the Republic of Turkey produced victimisation. The literature produced in these circles has maintained its vitality until today and some authors have chosen the events of this period as their field of study. Hasan Hüseyin Ceylan and Mustafa Öcal's oral history studies are the main subject of this article. In the article, how the witnesses perceived and narrated the changes such as the abolition of the sultanate and the caliphate, the closure of tekkes, the adoption of Latin letters and the Turkishisation of worship will be presented, as well as a discourse analysis of the language dominating these narratives and the meaning that is intended to be created.
Oral history Single Party Period secularism modernisation opposition Islamism.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türk Siyasal Hayatı |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 2 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 25 Sayı: 2 |