Bu araştırma, ailenin klasik yapıdan dijital alana geçişinde kültürel mirasın iletimini folklorik bir bakış açısıyla incelemekte; geçiş dönemi ritüelleri, yiyecek kültürü ve sosyal pratikler aracılığıyla kültürel devamlılığın evrimini analiz etmektedir. Aile, sadece biyolojik bir varlık olarak değil; aynı zamanda kültürel kimlik, toplumsal bellek ve geleneksel bilgileri nesilden nesile ileten bir sosyal yapı olarak da tanımlanır. Doğum, evlilik ve ölüm gibi geçiş ritüelleri, toplulukların inanç sistemlerini, değerlerini ve toplumsal rolleri belirleyen kritik kültürel bileşenlerdir. Kına gecesi, düğün merasimi, mevlit ve cenaze yemeği gibi adetler hem anlam hem de işlev açısından kültürel belleğin birer temsilcisidir. Yemek kültürü, yalnızca biyolojik bir tüketim biçimi değil; kimlik oluşumu ve nesiller arası ilişkilerin güçlendirilmesinde önemli bir unsurdur. Nesiller boyunca iletilen yemek tarifleri, sofra hazırlığı ve mutfakla ilgili sözlü ipuçları, dayanışma kültürünün kavranmasını ve güçlenmesini desteklemektedir. Ancak dijitalleşmenin artışı, aile içindeki yüz yüze iletişimleri azaltmış ve kültürel unsurları dijital ortamlara kaydırmıştır. Sosyal medya alanları, dijital tarif koleksiyonları ile çevrim içi seremoniler videoları gibi yeni imkanlar, geleneksel bilgi ve deneyimlerin aktarımında hem fırsatlar sunmakta hem de kısıtlamalar getirmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, kültürel mirasın aktarımında ailenin işlevini, ritüel pratiklerin dönüşümünü ve yemek kültürünün dijitalleşmeyle kazandığı yeni boyutları bütüncül bir bakış açısıyla tartışmayı amaçlamaktadır.
Folklor kültürel miras aile dijitalleşme geçiş dönemleri ritüeller yemek kültürü.
This study examines the transmission of cultural heritage during the transition of the family from its classical structure to the digital sphere from a folkloric perspective, analyzing the evolution of cultural continuity through rites of passage, food culture, and social practices. The family is defined not only as a biological entity but also as a social structure that conveys cultural identity, collective memory, and traditional knowledge across generations. Rites of passage such as birth, marriage, and death are critical cultural components that shape communities’ belief systems, values, and social roles. Practices such as the henna night, wedding ceremonies, mevlid recitations, and funeral meals serve as representations of cultural memory both in meaning and in function. Food culture, likewise, is not merely a form of biological consumption but an essential element in identity formation and the strengthening of intergenerational ties. Recipes transmitted across generations, table settings, and oral instructions related to the kitchen support the comprehension and reinforcement of a culture of solidarity. However, the rise of digitalization has reduced face-to-face interactions within the family and shifted cultural elements into digital spaces. Social media platforms, digital recipe collections, and online ritual videos constitute new opportunities as well as limitations in the transmission of traditional knowledge and experience. Within this framework, the study aims to compare classical modes of transmission with the effects of digitalization, and to analyze the role of the family in transmitting cultural heritage through rites of passage, gastronomic culture, and ritual practices. Thus, this study aims to discuss the role of the family in the transmission of cultural heritage, the transformation of ritual practices, and the new dimensions acquired by culinary culture through digitalization from a holistic perspective.
Folklore cultural heritage family digitalization rites of passage rituals culinary culture.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ekim 2025 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2025 |
Kabul Tarihi | 24 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 36 |
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.