Erkeklik kavramı insanlık tarihi ile aynı geçmişe sahiptir çünkü bireyler doğarken kendi seçimleri dışında cinsiyetleri ile birlikte dünyaya gelirler. Bu anlamda baktığımız erkeklik ve kadınlık biyolojik bir farklılıktır. İnsanoğlu toplum içinde kendi varlığının ve kimliğinin farkına varabilmiştir bu anlamda erkeklik veya kadınlıkta yine toplumsal yapıdan etkilenmiştir. Erkeklik kavramı tarihsel olarak iki büyük kırılma yaşamıştır. Bunlardan ilki modernite ile birlikte sanayi toplumlarının ortaya çıktığı ve geleneksel iş bölümünün değişmek zorunda kaldığı dönemdir. Bu dönemde erkek ve kadın aynı iş yerinde ve aynı işi yapmaya başlamış bunun sonucunda da erkeklik rolü dolayısıyla erkeklik anlayışı değişmiştir. İkinci büyük kırılma özellikle 1990’lı yıllarda post-modern söylemler ile birlikte farklı erkeklik anlayışlarının ortaya çıktığı ve ilk defa tek bir erkeklik anlayışından ziyade birden fazla erkeliklerden söz edildiği dönemdir. Bu kırılma ile birlikte kadın ve erkek arasındaki sınırların ortadan kalktığı, “unisex” kavramının ortaya çıktığı dönemdir. Bir kimlik öğesi olarak erkeklik dönemsel olarak farklı anlamlarda kullanılmış ve farklı erkeklik beklentileri ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 5 |