Soğuk Savaş’ın son çeyreğinde Avrupa’da
yeniden yükselişe geçen aşırı sağ eğilimler için 11 Eylül 2001 terör saldırısı
bir dönüm noktası olmuştur. Avrupa’daki aşırı sağ partiler siyasette
kendilerine alan açmak ve meşruiyetlerini sağlamak için yabancıları ve 11 Eylül
sonrasında özellikle Müslümanları ötekileştiren bir söylem geliştirmişlerdir.
Bu ötekileştirici söylemin sürekli olarak aşırı sağ partiler tarafından tekrar
edilmesiyle birlikte Avrupa’da yaşayan yabancılar ve özellikle Müslümanlar
Batılı toplumlar tarafından daha görünür hale gelmiştir. Saldırıyı düzenleyen
teröristlerin kimlikleriyle Avrupa’daki Müslümanlar arasında bir bağlantı
kurularak Müslümanların Avrupa toplumları için bir tehdit olduğu sürekli olarak
tekrarlanmaya başlamıştır. Sovyetler Birliği’nin ortadan kalkmasıyla birlikte
içi boşalan “öteki” kavramı yabancılar ve Müslümanlar üzerinden yeniden
tanımlanmış ve yeni “öteki” söylemi dolaşıma sokulmuştur. Aşırı sağ partilerin toplumun belli kesimlerinden destek bulması, merkez
partilerinin oy kaybı tedirginliğiyle popülist politikalara yönelmelerine neden
olmuştur. Soğuk Savaş döneminde çokkültürlülük söylemlerini ön plana çıkaran
merkez partilerin siyasetçileri, 11 Eylül sonrasında aşırı sağ söylemlere
benzer söylemler üretmişlerdir. Siyasetçilerin yanı sıra 11 Eylül sonrasında
medyada yabancılarla ve özellikle Müslümanlarla ilgili olarak yer alan
haberlerde kullanılan ötekileştirici dil de, aşırı sağın söylemleriyle
paralellik göstermiştir. Medyada yer alan haberlerde aşırı sağ söylemin diline
uygun bir şekilde kullanılan dil, aşırı sağ söylemlerin meşrulaştırılmasına
doğrudan ve dolaylı olarak katkı sağlamıştır. Yabancılarla ilgili olarak
yapılan haberlerde kullanılan ötekileştirici dil toplumda yabancılara yönelik
olumsuz algının oluşumunda etkili olmuştur. Ortaya çıkan bu konjonktür toplumun
yabancı düşmanlığındaki artışı beraberinde getirmiştir. Bu çalışmanın amacı; 11 Eylül sonrasında merkez sağ ve sol partilerin
aşırı sağ söylemle benzerlik gösteren popülist söylemlerinin ve medyada yabancılara
yönelik olarak kullanılan ötekileştirici dilin, aşırı sağ söylemlerin
meşrulaşmasındaki etkilerinin incelenmesidir. Bunun yanı sıra aşırı sağ
söylemlerin meşrulaşması ile yabancı düşmanlığı motivasyonlu suçlar arasındaki
ilişkinin ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda Avrupa bütünleşmesinin lokomotifi olan Almanya ve
Fransa incelenmek için seçilmiştir. Almanya ve Fransa’daki merkez partilerini
temsil eden kişilerin ülkelerindeki yabancılara yönelik söylemleri, medyada
yabancılarla ilgili olarak yer alan haberler ve yaşanan ırkçı saldırılar
incelenmiştir. İnceleme sonucunda hem popülist söylemlerin hem de medya dilinin
aşırı sağ söylemleri meşrulaştırıcı işleve sahip olduğu görülmüştür. Aşırı sağ
söylemlerin meşrulaşmasıyla birlikte yabancı düşmanlığı motivasyonlu suçların
attığı görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 6 |