İlmî araştırmaların temel amaçlarından biri insana kazandıracağı metodolojidir. Aynı şekilde Kur’an da insana yöntem ve bakış açısı kazandıran bir kitaptır. İnsanın ayetlerle ilgili doğruya en yakın bilgilere ulaşması için ilmî metodolojiye vakıf olması gerekir. Ayrıca kişinin Kur’an’a gereği gibi iman etmesi için de bu metodolojiye ihtiyacı vardır. Zira bu yöntemler sayesinde tahkikî (epistemik) iman gerçekleşmiş olur. Bu nedenle din eğitimi faaliyetinde Kur’an’ın doğru anlaşılmasında ilmi metodoloji çok önemlidir. Bu ilmî metodoloji de insan zihninin bir ürünüdür. Dolayısıyla mutlak değildir. Bunlar zamanla elde edilecek ve paradigma oluşturabilecek seviyedeki verilerle yeniden şekillenir. Metodolojiler mutlak olmadığına göre, mutlak olmayan ile elde edilenlerin de mutlak olamayacağı bir gerçektir. Öte yandan her ilmî fakültenin kendine ait özel bir metodolojisi vardır. Bu disiplin için önerilen özel metodoloji, genel metodolojinin indirgenmiş bir halidir. Kur’an’ın işaret ettiği varlıkları ve bunların anlattıklarını anlama sürecinde vahyin ve doğanın kazandırdığı yöntem ve felsefî çalışmalar, ilmî bir temele dayanmayan anlayışı büyük ölçüde yıkmıştır. Bu tarz çalışmalarla gözlemi, deneyi ve matematiği birleştiren ilmî yöntemin en başarılı temsilcilerini İslam düşünce tarihinde görmek mümkündür. Ancak İslam dünyasına ait ilmî kazanımlara vakıf olmama, günümüz İslam dünyasının içinde bulunduğu acı bir durumdur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 11 |