Türk edebiyatında hayal-hakikat zıtlığının ön planda yer aldığı dönem
1896-1901 tarihlerini kapsayan Servet-i Fünûn’dur. Servet-i Fünûn dergisi etrafında toplanan ve sosyal meselelerle
uğraşmayan bu dönem yazar ve şairleri, duygu ve düşüncelerini kendilerini
merkez alarak anlatmışlardır. Servet-i Fünûn hareketinin dağılmasının ardından,
bu edebî boşluğu Fecr-i Âtî doldurmuştur. 1909-1913 tarihleri arasında Fecr-i
Âtî içerisinde kalem faaliyetinde bulunan yazar ve şairler de, sosyal konulara
ilgisiz kalmakla suçlanmışlardır. Servet-i Fünûn döneminde yer alan Safveti Ziya ve Fecr-i Âtî döneminde
eserlerini yayınlayan İzzet Melih Devrim; birbirinin devamı olarak kabul edilen
iki farklı dönemde, benzer bir konuyu eserlerinde işlemiştir. Safveti Ziya’nın Salon Köşelerinde adlı eserinde Şekip ve
İzzet Melih Devrim’in Tezat isimli
romanında Naşit, Batılı aileler tarafından sevilen ve Türklerin de en az
Batılılar kadar medeni olduğunu kanıtlamaya çalışan iki gençtir. Her ikisi de,
yabancı bir kadına âşık olduktan sonra içsel bir hesaplaşmaya girerek millî
değerlerine geri dönmüştür. Bu çalışmada, iki eserde de Doğu düşüncesiyle Batı’ya yönelen iki genç
-Şekip ve Naşit- üzerinden Doğu-Batı medeniyetinin nasıl karşılaştırıldığı,
farklı başlangıç noktalarından hareket eden iki gencin ortak bir paydada nasıl
buluştukları ve millî değerlere yönelik hangi sorgulamaları yaptıkları
incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 12 |