Mehmet
Âkif Ersoy, İslam ümmetinin bekası uğrunda âdeta ömrünü feda etmiş müstesna bir
şahsiyettir. Osmanlı Devleti’nin savaş zamanlarında halkın aydınlanması için
büyük bir mücadele örneği gösteren Âkif; vaazları, gezi ve temasl” de bir fikir
insanı olduğunu göstermiştir. Yaşadığı dönemin Osmanlı Devleti’ndeki çözülme ve
dağılma dönemine denk gelmesi, ondaki vatan ve millet muhabbetini daha da
güçlendirmiştir. Mehmet
Âkif, düz yazı ve şiirlerinde, hutbe ve sohbetlerinde İslam milletini savaşa ve
mücadeleye davet ederken diğer taraftan vatan için mücadele eden ve bu uğurda
hayatlarını yitiren şehitlerimize de apayrı bir değer vermiştir. Safahat’ta yer alan şiirlerinde,
bilhassa “Hakkın Sesleri” ve “Çanakkale
Şehitlerine” destanında şehit,
şehitlik, şehadet, gibi manevi değeri yüksek olan kavramlara özenle
değinmiştir. “Çanakkale Şehitlerine”, Âkif’in Allah ve vatan uğrunda canlarını
veren Mehmetçiklere armağan ettiği en lirik destanlarımızdan biridir. Her bir
mısrasında Çanakkale Muharebelerinin en canlı tasvirlerini bulabileceğimiz bu
destanın “şehadet” mertebesine yaklaşımı oldukça dikkat çekicidir. Türk milleti
için şehadeti en büyük değerlerden biri olarak gören Âkif, burada “şehitlik”
algısını oldukça etkileyici bir anlatımla Türk şiirine armağan eder. Biz bu yazımızda Mehmet Âkif Ersoy’un şiirlerinden
hareketle onun “şehit, şehitlik, şehadet” gibi kavramlara yaklaşımını
incelemeye çalışacağız. Buna geçmeden önce düz yazı veya hutbelerine de göz
atacak ve onun bu husustaki genel yaklaşımına da yer vereceğiz
Mehmet Âkif Ersoy Şehitlik Şehadet Safahat Çanakkale Hakkın Sesleri Savaş Muharebe.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 12 |