İnsanoğlunun varoluşundan bugüne değin
insan hakları kavramı en önemli olgulardan biri olmuştur. İnsanoğlu, doğuştan
bazı temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Bu hakların çiğnenmesi sonucu, insan
haklarında zedelenmeler olmuş ve insanlar birbirlerine zarar vermeye
başlamıştır. Tüm bu zararların kökeninde ise, çıkarların söz konusu olduğu
görülmüştür. Aslında Thomas Hobbes’un insan
insanın kurdudur sözü itibariyle, insanların birbirlerine nasıl zarar
vermeye çalıştığı anlaşılabilmektedir. Bu nedenle M.Ö. yaklaşık 1776 yıllarında
kaleme alınan Hammurabi Kanunları, insanı insana karşı korumak ve insan
haklarının gelişimini sağlamak amacıyla ortaya çıkmış ilk yazılı belgelerden
biri olmuştur. Ancak bu belgenin insan hakları konusunda yetersiz kaldığı
görülmüştür. Hammurabi Kanunlarından 21. yüzyıla kadarki dönem içerisinde
birçok değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. Özellikle 20. yüzyılın ortalarında
kaleme alınan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, küresel çapta önemli bir
değişime yol açmıştır. Çünkü tüm dünya devletlerinin yanı sıra, özelde birey
haklarını ele almış olması hasebiyle önemli bir belge niteliğini kazanmıştır.
Fakat yine de yetersiz kaldığı görülmüştür. Bu bağlamda makale, Hammurabi
Kanunlarından 21. yüzyıla kadarki insan haklarının önemini irdelemekte ve
tarihsel geçmişini ele almaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 3 |