Savaş kudretini
artırmak için ülkenin bütün kaynaklarını seferber etmek icap ediyordu. Bununla
beraber harp içinde dahi, zirai ve sanayi faaliyetlerinin durması göze
alınamazdı. Bu maksatla, üretimi teşvikle ilgili olarak askerlikten tecil ve
mükellefiyet tedbirleri alındı. Ayrıca milli bir iktisat siyasetini
gerçekleştirecek olan “İktisat Vekâleti” kuruldu. Osmanlı Devleti’nin
nezaretlerini vekâlete çevirmek suretiyle devralan hükümet, ticaret, sanayi,
ziraat, orman ve maden işlerini tek bir vekâlet bünyesinde toplayarak, ekonomik
faaliyetler arasında ahenk ve sıkı bir işbirliği tesis etti. İktisadi alanda
yapılan çalışmalara ara vermeden devam edilmiş, 1929 yılında eski gümrük
tarifelerinden istifade eden ithalatçıların bu hareketi sonucunda 101 milyonluk
bir ticaret açığı baş göstermişti. Buna demiryolu politikasından, diğer nafıa
işlerinden ve bazı imtiyazların satın alınmasından oluşan taahhütler ile
Osmanlı borçları taksitlerinin tediyesi eklenmişti. 29
Haziran 1930 yılının ilk günlerinde Ali İktisat Meclis ve İktisat Vekâlet’in
işbirliği ile bir iktisat programı hazırlanmıştır. Daha sonra bürokratik
çevrelerce Şakir Kesebir planı diye adlandırılan bu plan, dünya iktisat buhranı
içinde değişik politika arayışları yüzünden uygulamaya girememiştir. Ama
Türkiye’deki ilk iktisat program çalışması olması bakımından üzerinde durulmaya
değer. Programın genel ekonomik politika düzeyindeki
seçmeleri özel sektöre dayanan bir sanayi gelişmesi ve Türkiye’deki ticaretin
yeniden canlandırılması şeklinde özetlenebilir.
Program 1923-1929 dönemindeki politikanın bir devamından çok bu
politikanın özel sektörün çıkarları yönünde yeniden düzenlenmesini
önermektedir. Oysa buhran içinde ekonomik politikaların gelişimi tamamen ters yönde
olacak “devletçiliğe” geçilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 3 |