Bir
ülkenin bir düşünce akımıyla tanışması onu savunan ve eleştiren fikir adamları
arasında geçen fikri tartışmaların seyrine bağlıdır. Osmanlı Devleti’nin son
dönemleri de materyalizm açısından böyle bir sürece tanıklık etmiştir. Toplumun
geri kalmışlığına çare olarak ise Batı’nın geçtiği yolları aynen takip etmek
gerektiğini düşünen materyalist düşünürler ülkenin düşünce çevrelerinde bu
akımın yayılmasına neden olmuştur. Bu tutumu özgünlüğe aykırı ve taklitçi bir
yaklaşım olarak nitelendiren II. Meşrutiyet Dönemi’nin önemli düşünürlerinden
Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi ise bu akıma sert bir şekilde karşı çıkmış
ve onu çürütmeye çalışmıştır.
Materyalizmi
milli ve dini değerlere aykırı olması nedeniyle net bir şekilde dışlayan
Filibeli Ahmet Hilmi, materyalizmle bilimin eş anlamlı kullanılmasına karşı
çıkmıştır. Materyalizmle kendi kökeni arasında tercihe zorlanan bir toplumun ise
gerçekte dini ve milliyetini reddetmekle ilme düşman olmak arasında da bir
tercih yapma zorunda kalacağını savunur. Bilime ya da ilime ulaşmak için dini
reddetmek gibi bir zorunluluğun olmadığı düşüncesinden yola çıkan Filibeli,
hayatının önemli bir kısmını materyalizmin savlarını çürütmeye adamıştır.
Bu
çalışmanın amacı, düşünceleri ve eleştirileriyle materyalizm karşıtlığının
günümüzde geldiği konum üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu düşünülen
Filibeli Ahmet Hilmi’nin konuyla ilgili görüşlerini araştırmacılar için tek bir
başlık altında toplamaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 4 |