Tarih boyunca dünyanın birçok
bölgesinde zulümler, soykırımlar yaşanagelmiştir. “Ermeni zulmü”, “Yunan
mezalimi”, “Sırp katliamları” uzun yıllar insanların hunharca öldürülmeleriyle
sonuçlanmış ve dünya tarihinde birer kara leke olarak yer etmiştir. Günümüzde
ise hala bunlara benzer katliamlar yaşanmaktadır. Yaklaşık 70 yıldır devam eden
Çin’in Doğu Türkistan zulmü ise bunların en acı örneklerinden birini teşkil
etmektedir. Uygur Türklerinin yaşadığı, Orta Asya’nın tam da ortasında bulunan,
önemli kömür ve petrol kaynaklarını barındıran ve de Çin’in Batıya açılan çıkış
kapısı olan bu alanda uzun yıllardır Çin mezalimi yaşanmaktadır. Çinliler
tarafından bölge halklarının dinlerini yaşamaları, dillerini kullanmaları ve
kültürlerini yaşatmaları engellenmektedir. Aslında Çin hükümetinin baskısı
altında tutulan Doğu Türkistan’da esas amacın bölgeyi Müslüman Uygur
Türklerinden arındırmak, onları yok etmek olduğu açıktır.
İnsan Hakları İzleme Örgütü
tarafından 2013’te yayımlanan rapora göre, Çin’in bölgede yaygın bir
ayrımcılık, dini faaliyetlere yönelik baskı ve artan bir kültürel ve etnik
sindirme politikası uyguladığı ifade edilmiştir. Ancak Çin’in Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyindeki (BMGK) konumu, uluslararası politikadaki
ekonomik ve siyasi gücü bu bölgede yaşanan zulümlerin görmezlikten gelinmesine
sebep olmaktadır. Bu yaşanan zulümlerin bitirilmesi başta uluslararası örgütler
olmak üzere uluslararası toplumun tamamının asli görevidir. Türkiye tarafından
birçok uluslararası mecrada konu gündeme getirilmeye çalışılsa da bu çabalar
yeterli olamamıştır. Bu bağlamda başta İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olmak
üzere bütün İslam dünyası üzerine düşen görevi biran önce hatırlamalı ve yerine
getirmelidir, aksi takdirde sahipsiz görülen Doğu Türkistan’lı soydaş ve
dindaşlarımızın yaşadığı zulüm artarak devam edecektir, bölgedeki son Müslüman
Türk ölene kadar...
Doğu Türkistanda ki Çin zulmünün
şiddetini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmanın bir diğer amacı da
uluslararası toplumun üzerinde düşen sorumluluğu yerine getirme noktasındaki
eksikliklerini ifade etmektedir. Ayrıca yaşanan acıların biran önce son bulması
için yapılması gerekenleri belirtmek de çalışmanın diğer bir amacıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 4 |