Bu çalışmamızda 20. yy filozoflarından Henri Bergson’a göre duygu konusu ele alınmıştır. Bilimin her şeyi açıklayacağı görüşüne karşı çıkar, Bergson’a göre bilim maddi dünya üzerinde araştırmalarını yapar. Bilim ile insanı açıklamaya çalıştığımız zaman yanlış sonuçlara varırız. Çünkü insan sadece maddi alandan oluşan bir varlık değildir. İnsan manevi yanı da olan bir varlıktır.
Öte yandan insan doğru bilgiye zekâ ile de ulaşamaz. Doğru bilgi sezgi ile ulaşılan bilgidir. Özgürlük de saf sezgi ile gerçekleşir. Ruh amacı olan özgürlüğü gerçekleştirebilmek için bedeni bir araç olarak kullanır. Sezgi bize bilginin kendisini verir. Bergson’a göre gerçeklik süredir ve biz bunu sadece sezgi ile kavrayabiliriz. Âlemde sürekli bir akış ve sürekli bir değişim vardır. İnsan maddenin dışına çıkar ve süreyi yaşar. Süre esas nedendir. Süre bölünmez. Matematiksel değerlerle ifade edilemez asıl olan yaşanan zamandır. Bu maddenin içinde kaldıkça insan mekaniklikten kurtulamaz. Mekaniklik insanın belli kalıplar içerisinde yaşamasına sebep olur. Bu durum da özgürlüğü ortadan kaldırır. Determinizme sebep olur. Bu durumda insanın duyguları geri plana atılır. İnsan maddeden kurtulup özüne uygun konuma geldiğinde duygusal olarak da özgür olacaktır. Materyalist bir dünyada insanın duygularına çok yer yoktur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 5 |