Çalışma, etki, tepki ve terkib üzerine kurulu tarihi tecrübenin en yoğun yüzyılında (XIX. yy) insanın, tabiatla ve hemcinsleriyle olan mücadelesine odaklanmıştır. Sömürgecilik olarak sürdürülen bu savaş, sadece büyük kazançlara kapı aralamış ancak aralanan kapıdan içeriye davetsiz misafir şeklinde tarif edebileceğimiz salgın hastalıklarda girmiştir. Sömürgecilik ve salgın hastalık ilişkisinden doğan kayıpları asgariye indirgemek maksadına matuf çözüm arayışları da daha korkusuz bir dünya inşa etmek yerine daha fazla kâr düzenin ihdasına yönelik bir çabaya ortam hazırlamıştır. Bu ortamın ön karakollarını ise karantina usulü oluşturmuştur.
Karantina daireleri, insanları, tehdit eden salgın hastalıklardan muhafaza etmek amacından ziyade üretenleri ve tüketenleri koruma kaygısıyla şehirlerin ve ülkelerin bağlantı noktalarına konumlandırılmıştır. Dönemin sömürge imparatorluğu olan İngiltere’nin, politik tavır ve davranışlarını iktisadi kaygılar üzerinden kurumsallaştırması bu tespitin önemli ip uçlarındandır.
Araştırmada, sömürge ve salgın hastalık arasındaki ilişkiyi ve bu süreçte karantina usulünün misyonu incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın ip uçları, konuyla alakalı kaleme alınmış ikincil kaynaklar üzerinden takip edilerek arşivden elde edilen birçok belge ile birleştirilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 5 - COVID-19 ÖZEL SAYISI 2 |