Emphasizing the human factor in the responsibility of knowing the Creator, Abu Hanifa's (d. 150) statement, "One who observes the creation of the heavens, the earth and himself, has no excuse for not knowing his Creator" has become one of the important discourses emphasized in the tradition of Islamic thought. The Word has been conveyed in different versions in Kalam and Fiqh literature, while remaining faithful to the content. In this study, the place of the mentioned saying in theology, in what context and in what context it came to the fore, what kind of evidence and discourse power it has in discussions were discussed with a comparative method in the context of three different sects (Muʻtazila, Samarkand Hanafis, Bukhara Hanafis). Based on this, it has been tried to determine how the words of an influential figure in Islamic thought are subject to different evaluations and ultimately different results depending on the context, addressee and orientation, and to analyze the possible reasons for this. Some of them used the existing concept of the text as evidence without resorting to any interpretation, and it was concluded that they used it as a tool to reject the views of their opponents while strengthening their own approaches by taking advantage of the power of discourse. Some of them resorted to interpretation by adding words to the text, pointing out that the purpose of the word was beyond the content of the text, and tried to emphasize that their approach was not contrary to Abu Hanifa's discourse. In this study about the science of Kalam, the "deepening on the subject" method was used, and with this method, the content was evaluated comparatively in terms of the religious, scientific and socio-cultural conditions of the period. In the study Sahib b. Qasida of Abbad (d. 385); Cafer b. Commentary of Ahmed el-Muʻtezilî (d. 573) Sâhib b. Abbad; Ebû Mansur el-Mâtürîdî's (d. 333) Kitâbü't-Tevhîd, Ebû Şekûr es-Sâlimî's (d. after 460) et-Temhîd fî Beyâni't-Tevhîd, İbn Hümâm' (d. 861), et-Tahrîr fi Usûli'l-Fıkhi'l-Camii beyne Istılâhayi'l-Hanefiyye ve'ş-Şafiîyye, Ibn Abidin's (d. 1252) Reddü'l-Muhtar. were used as the main sources.
Kalam Reason Revelation Knawlodge Marifetüllah Responsibility
Yaratıcının bilinmesine yönelik sorumlulukta insan faktörüne vurgu yapan Ebû Hanîfe’nin (ö. 150) “Göklerin, yerin ve kendisinin yaratılmasını müşahede eden birinin yaratıcısını bilmeme hususunda hiçbir mazereti yoktur” sözü, İslam düşünce geleneğinde üzerinde durulan önemli söylemlerden biri olmuştur. Söz, Kelam ve Fıkıh usulü literatüründe muhtevaya sadık kalmakla beraber farklı versiyonları ile aktarılmıştır. Bu çalışmada anılan sözün teolojideki yeri, hangi konular bağlamında ne açıdan gündeme geldiği, tartışmalarda nasıl bir delil ve söylem gücüne sahip olduğu üç farklı mezhep (Muʻtezile, Semerkand Hanefîleri, Buhara Hanefîleri) özelinde mukayese metoduyla ele alınmıştır. Buradan hareketle İslam düşüncesinde etkili bir şahsiyete ait sözün bağlam, muhatap ve yönelimlere göre farklı değerlendirmelere ve nihayetinde farklı sonuçlara nasıl konu edildiği tespit edilmeye ve bunun muhtemel sebepleri tahlil edilmeye çalışılmıştır. Bazıları sözde her hangi bir tevile başvurmadan metnin mevcut mefhumunu delil olarak kullanmış, söylemin gücünden istifadeyle de kendi yaklaşımlarını güçlendirirken muhaliflerin görüşlerini reddetme aracı olarak kullandıkları kanaatine varılmıştır. Bazıları da metne kelimeler ilave etmek suretiyle tevil yoluna başvurarak sözün maksadının metnin muhtevasının ötesinde olduğuna temas etmiş, yaklaşımlarının Ebû Hanîfe’nin söylemine aykırı olmadığını vurgulamaya çalışmışlardır. Kelam ilmi ile ilgili bu çalışmada “konu üzerine derinleşme” yöntemi kullanılmış, bu yöntemle içerik, dönemin dini, ilmi ve sosyo-kültürel şartları muvacehesinde karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada Sâhib b. Abbâd’ın (ö. 385) Kasîde’si; Cafer b. Ahmed el-Muʻtezilî’nin (ö. 573) Şerhu Kasîdeti Sâhib b. Abbâd’ı; Ebû Mansur el-Mâtürîdî’nin (ö. 333) Kitâbü’t-Tevhîd’i, Ebû Şekûr es-Sâlimî’nin (ö. 460’tan sonra) et-Temhîd fî Beyâni’t-Tevhîd’i, İbn Hümâm’ın (ö. 861), et-Tahrîr fi Usûli’l-Fıkhi’l-Camii beyne Istılâhayi’l-Hanefiyye ve’ş-Şafiîyye’si, İbn Âbidin’in (ö. 1252) Reddü’l-Muhtâr’ı başlıca kaynaklar olarak istifade edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 4 |