İslam dinine göre insan, bu dünyaya amaçsız ve başıboş bir şekilde gönderilmemiştir. Tam tersine, her nefis, Yüce yaratıcısına, kendi nefsine, ailesine ve içinde yaşadığı topluma karşı birtakım mükellefiyetler vardır. İnsanın yaratılışı, belirli bir maksada matuftur ve bu gaye, Allah tarafından lütfedilen akıl gibi bahşedilen nimetler vasıtasıyla, kişinin gücü nispetinde bu sorumlulukları yerine getirmektir. Şu bir gerçektir ki, her nimet beraberinde bir sorumluluk getirir. Bu bağlamda, İslam’da insan, kendisine bahşedilen her şeyden sorumludur ve bu yükümlülükler, onun yaratılış maksadına münasip bir hayat sürmesini zorunlu kılar.
Bu çalışma, temel olarak insanın varoluş amacını ve anlamını İslam inancı perspektifinden ele almaktadır. Makalenin ana fikri, insanın yalnızca var olmakla kalmayıp, bu yaratılışın, dünyaya gelişin bir hikmetin olduğu ve bu gayenin de İslam’ın temel akideleri doğrultusunda anlaşılıp amel edilmesi gerektiğidir. İslam’a göre, insanın temel vazifesi, Allah’a kulluk etmek ve O’nun rızasını kazanmaktır. Bu, sadece ibadetlerle değil, aynı zamanda İslam’ın emrettiği ahlakî olgulara uygun bir hayat sürdürmekle de gerçekleşir. İnsan, sahip olduğu akıl, irade ve diğer kabiliyetleri, Allah’ın emrettiği istikamette kullanarak hem kendi dünyasını hem de ahiretini kazanmalıdır.
Makalemin derginin gelecek ilk sayısında değerlendirilmesini umuyorum. Teşekkürler, çalışmalarınızda başarılar.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Bilim ve Teknoloji Sosyolojisi ve Sosyal Bilimler |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 28 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 3 |