Tunceli, with its geographical location, climate diversity, and soil structure, is one of Turkey's richest areas of biological diversity. Munzur Mountains and National Park host over 1,500 plant species, 200 of which are endemic. Within this floristic richness, Helichrysum arenarium (known locally as immortal herb, golden herb, or Duzgun Baba flower) stands out as a notable species in the context of phytonomy (plant nomenclature). The multiple names carried by this plant offer a field of phytonymic study with their linguistic origins and cultural codes: The name immortal herb is derived from the flower structure that maintains its yellow color even when dried, while the name Duzgun Baba is associated with the cult of Duzgun Baba, which symbolizes the unity of nature and humans in Alevi belief. These naming practices reflect the intersection of the plant's morphological features with local belief systems. Phytonymic analysis reveals the linguistic origins, semantic associations, and cultural layers of meaning in plant names. The metaphor golden herb emphasizes not the economic value of the plant’s yellow flowers but rather their attributed healing and sacredness. In Tunceli, plant naming is not merely limited to taxonomic function but serves as a biocultural tool that enables the intergenerational transfer of ecological knowledge. The names of plants used in Alevi rituals (such as the “Duzgun Baba” connection) express the sanctification of nature and the human-nature dialectic on a symbolic level. The region ‘s biocultural heritage is preserved through the linguistic and spiritual dimensions of plant diversity. The aim of this study is to examine these plant namings in the region in the context of phytonomy. The discipline of phytonomy plays an important role in the sustainability of this heritage by analyzing the etymological, ethnobotanical, and sociolinguistic contexts of plant names. In the specific case of Tunceli, the folk wisdom behind plant names, ecological adaptation strategies, and the construction of cultural identity require an anthropological perspective.
Tunceli, coğrafi konumu, iklim çeşitliliği ve toprak yapısıyla Türkiye 'nin zengin biyolojik çeşitlilik alanlarından biridir. Munzur Dağları ve Milli Parkı, 1500’ü aşkın bitki türüne ev sahipliği yaparken, bunların 200’ü endemik karakterdedir. Bu floristik zenginlik içinde Helichrysum arenarium (halk arasında Ölmeyen Ot, Altın Ot, Düzgün Baba çiçeği), fitonomi (bitki ad bilimi) bağlamında dikkat çeken bir tür olarak öne çıkar. Bitkinin taşıdığı çoklu isimler, dilsel kökenleri ve kültürel kodlarıyla fitonomik bir inceleme alanı sunar: “Ölmeyen Ot” adı, kurusa bile sarı rengini koruyan çiçek yapısına atıfla türetilirken; “Düzgün Baba” adı, Alevi inancında doğa-insan bütünlüğünü simgeleyen Düzgün Baba kültüyle ilişkilidir. Bu isimlendirmeler, bitkinin morfolojik özellikleriyle yerel inanç sistemlerinin kesişimini yansıtır. Fitonomik analiz, bitki adlarının dilbilimsel kökenlerini, semantik çağrışımlarını ve kültürel anlam katmanlarını ortaya koyar. “Altın Ot” metaforu, bitkinin sarı çiçeklerinin ekonomik değerini değil, şifa ve kutsallık atfını vurgular. Tunceli'de bitki adlandırmaları, yalnızca taksonomik bir işlevle sınırlı kalmayıp, ekolojik bilginin nesiller arası aktarımını sağlayan biyokültürel bir araçtır. Alevi ritüellerinde kullanılan bitkilerin adları “Düzgün Baba” bağlantısı), doğanın kutsanması ve insan-doğa diyalektiğini simgesel düzlemde ifade eder. Bölgenin biyokültürel mirası, bitki çeşitliliğinin dilsel ve inançsal boyutlarıyla korunmaktadır. Bu çalışmanın amacı da yöredeki bu bitki adlandırmalarını fitonomi bağlamında incelemektir. Fitonomi disiplini, bu mirasın sürdürülebilirliği için bitki adlarının etimolojik, etnobotanik ve sosyolinguistik bağlamlarını çözümleyerek önemli bir rol oynar. Tunceli özelinde, bitki isimlerinin arkasındaki halk bilgeliği, ekolojik adaptasyon stratejileri ve kültürel kimlik inşası, antropolojik bir perspektifle ele alınmayı gerektirir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Dil Çalışmaları (Diğer) |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 13 Eylül 2025 |
| Kabul Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 4 |