Pomza taşı, doğal olarak volkanik aktiviteler sonucunda oluşan, gözenekli yapısıyla bilinen bir tür lav kayasıdır. Bu toprağa Osmanlı Santorin Toprağı &Kumu (Boçlana-pomza -sünger taşı) demektedir. Osmanlı Devleti’nin inşaat sektöründe liman yapımı ve tersanedeki gemi inşa yerlerindeki havuzlarda Santorin toprağı ile mühendislik alanında yaratıcı çalışmalar oluşturduğu görülmektedir. Tersane-yi Amire ’deki havuzlar için ilk ikisi İtalya’dan ,diğeri Yunanistan olmak üzere üç defa (1796 – 1827 - 1885) toprak getirilmesi sağlanmıştır. Bugün bu taşın çıkarıldığı yerlerin birçoğu hakkında Osmanlı Arşivi’nde evrak yoktur. Osmanlı Devleti’nde inşaatta kullanılan bu madenin, bugün birçok alanda etkin bir şekilde endüstriyelleştiği görülmektedir. Makalede Santorin Toprağı’nın oluştuğu doğal çevrede insan hayatı nasıl şekillenmiştir sorusu da yanıtlanmak istenmiştir. Pomza Taşı’nın ilk keşfedildiği yer olan Santorin Adası’nda ada halkı bu topraklara oydukları evlerde yaşamlarını sürdürmektedir. Halk ada topraklarında yetiştirdikleri üzümlerden şarap imal etmekte, şaraplar için mahzen inşasında da bu coğrafyayı kullanmaktadır.Yine gelişen teknolojiyle birlikte Pomza Taşının ülkemizde yeteri kadar değerlendirilmesi yapılıyor mu ? sorusuna da cevap aranmıştır. Yazının temel malzemesi Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivindeki evraklar ve araştırma eserleridir. Makalede Santorin Toprağı’nın Osmanlı Devleti’nde nasıl keşfedildiği, nerelerde kullanıldığı, alım ve satım işlemleri, vergilendirmesi ve nakli ,vs. arşive yansıyan her türlü unsuru açıklanmaya çalışılmıştır. Bu şekilde madenin Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişte ne tür bir gelişim izlediği de verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Santorin Adası , Santorin Toprağı & Kumu (Boçlana-Pomza –Sünger taşı) ,Ticaret ve İnşaat , Teknoloji .
Pumice stone is a porous volcanic rock naturally formed through volcanic activities. During the Ottoman era, this material was known as Santorin soil & sand (Boçlana, pumice, or sponge stone). The Ottoman Empire utilized Santorin soil innovatively in civil engineering, particularly in port construction and the dry docks of naval shipyards. Historical records show that Santorin soil was imported three times (1796, 1827, and 1885) twice from Italy and once from Greece—to be used specifically at the dry docks of the Ottoman Imperial Shipyard (Tersane-yi Amire). Currently, archival evidence regarding the specific extraction sites of this material is largely missing. Today, pumice stone, once prominently used in Ottoman construction projects, has become industrialized and widely employed across multiple sectors. This article also explores how human life has adapted within the natural environment where Santorin soil originated. On Santorini Island, the original site of pumice discovery, residents historically carved homes directly into pumice formations. The islanders continue to cultivate vineyards for winemaking, leveraging the region’s unique geography to create cellars. Furthermore, the article addresses whether pumice stone has been adequately utilized in Turkey given advancements in technology. The primary sources of this study include documents from the Presidency of State Archives, Ottoman Archive Division, along with relevant research publications. The article aims to comprehensively illustrate the discovery, usage, trade, taxation, transportation, and all archival aspects concerning Santorin soil during the Ottoman period. Additionally, it examines the evolution and adaptation of this resource from the Ottoman Empire into the Republican era of Türkiye.
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 5 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 6 Ekim 2025 |
| Kabul Tarihi | 4 Kasım 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 4 |