Diplomacy and ambassadorship emerged with the rise of civilization and have maintained their importance to the present day. In the early ages, people first learned to live together while transitioning from primitive living conditions to modern life, and as time passed, they realized the existence of different nations and societies. In this respect, recognizing the necessity of being in contact with other communities, they initiated the first diplomatic activities at a basic level. From the past to the present, the institution of ambassadorship has always been an indispensable element in inter-state relations. As a matter of fact, the main duty of an envoy for states is to know and represent their country in the best way possible. In this respect, envoys were expected to have all kinds of political, administrative, social and economic knowledge about their own state and to know the domestic and foreign policies of their sovereign for their country. The Ghaznavids' approach to the ambassadorial institution was also within this framework. State officials such as kadi, khajib and katip were favored in the selection of ambassadors. This is a sign that envoys were treated as special representatives. The present study focuses on the ambassadorial activities of the sultan and members of the dynasty in the Ghaznavid Empire.
Diplomasi ve elçilik uygarlığın yükselmeye başlamasıyla ortaya çıkmış, önemini günümüze kadar muhafaza etmiştir. İlk çağlarda insanlar ilkel yaşam koşullarından modern hayata geçerken ilk önce beraber yaşamayı öğrenmiş zaman geçtikçe farklı milletlerin ve toplumların varlığını idrak etmiştir. Bu minvalde diğer topluluklarla iletişim halinde olmanın mecburiyetini fark ederek temel seviyede ilk diplomasi faaliyetlerini başlatmıştır. Geçmişten günümüze değin elçilik müessesesi devletler arası ilişkilerde her daim vazgeçilmez bir unsur olmuştur. Nitekim devletler için bir elçinin temel görevi, ülkesini en iyi şekilde tanıması ve temsil edebilmesidir. Bu minvalde elçilerden, kendi devletiyle alakalı her türlü siyasî, idarî, sosyal ve iktisadî bilgiye sahip olması; hükümdarının ülkesi için yürütmüş olduğu iç ve dış politikasını iyi bilmesi beklenirdi. Gaznelilerin de elçilik kurumuna olan yaklaşımı bu çerçevede olmuştur. Zira elçi seçimlerinde kadı, hâcib, kâtip gibi devlet görevlileri tercih edilirdi. Bu durum elçilere özel bir temsilci gözlüye yaklaşıldığının işaretidir. Bu çalışmada, Gazneli Devleti’nde sultan ile hânedan üyelerinin elçilik faaliyetleri üzerinde durulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Afrika Siyasi Tarihi, Siyasi Tarih (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 16 |
ISSN: (online) 2602-2567