Araştırması sahası, Doğu Anadolu'nun en doğu ucunda ve Türkiye-İran devlet sınırındadır. Bu çalışmada, Yukarı Karasu Havzası’nın (Van-Özalp) morfolojik koşulları ile arazi kullanımı arasındaki ilişki ortaya konulmuştur. Materyal olarak geniş yelpazede yapılan saha çalışmaları dışında coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ve uzaktan algılama (UA) gibi karar destek mekanizmaları ile haritaları kullanılmıştır. Havza, etrafı dağlık alan ve aşınım yüzeyleriyle çevrili bir depresyon sahasıdır. Sahada dağlık alanların tektonizma sonucu yükselmesi ve havza tabanının alçalması nedeniyle merkezden çevreye doğru bir eğim kazanmıştır. Yerleşim birimlerinin genellikle havza tabanı ve yakın çevresinde kurulmuştur. Keza İnsan faaliyetlerinin arazi üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu durum yerleşim yerlerinin lokasyonundan kaynaklanan bazı problemlere yol açmaktadır. Bitki örtüsünden yoksun ve eğimin fazla olduğu sahada erozyon gözlenmektedir. Tarımsal faaliyetler için uygun olan vadi tabanlarının/akarsu boylarının özellikle son yıllarda yerleşme için kullanılması olası su baskınları nedeniyle risk oluşturmaktadır. Sahadaki arazilerin bir kısmı ve yerleşmelerin lokasyonları, doğal kaynakların kullanımı açısından problemlidir. Bu nedenle planlayıcıların/uygulayıcıların, havzadaki mevcut kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamak ve arazinin optimal kullanımını artırmak için sahanın fiziki unsurlarını (jeoloji, jeomorfoloji, iklim, bitki örtüsü, toprak özellikleri) dikkate alması önem arz etmektedir.
Arazi Kullanımı Van Yukarı Karasu Havzası Özalp Jeomorfoloji
yok
yok
The study area is located at the easternmost tip of Eastern Anatolia and on the Turkey-Iran state border. This study examines the relationship between morphological characteristics and land use in the Upper Karasu Basin (Van-Özalp). In addition to a wide range of field studies, decision support mechanisms such as geographic information systems (GIS) and remote sensing (RS) and maps were used as material. The basin is a depression area surrounded by mountainous areas and erosion surfaces. Due to the uplift of the mountainous areas in the neighbourhood as a result of tectonism and the lowering of the basin floor, it has gained a slope from the center to the periphery. Settlements are generally established on the basin floor and in the immediate vicinity. It is also observed that human activities are concentrated on the land. This situation leads to some problems arising from the location of settlements. Erosion is observed in the area which is devoid of vegetation cover and where the slope is high. The use of valley bottoms/river lengths suitable for agricultural activities for settlements, especially in recent years, poses a risk due to possible flooding. Some of the lands in the site and the locations of the settlements are problematic in terms of the use of natural resources. For this reason, it is important for planners/implementers to consider the physical elements of the site (geology, geomorphology, climate, vegetation, soil characteristics) to ensure the sustainability of the existing resources in the basin and to increase the optimal use of the land.
yok
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Çevre Eğitimi ve Yaygınlaştırılması |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Proje Numarası | yok |
| Erken Görünüm Tarihi | 26 Haziran 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 29 Ağustos 2024 |
| Kabul Tarihi | 22 Ocak 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 17 |
ISSN: (online) 2602-2567