Dijital çağda siber güvenlik, yalnızca bilgi sistemlerini koruma pratiği olmaktan çıkarak, siyasal otorite, yönetişim ve toplumsal düzenin temel belirleyicilerinden biri haline gelmiştir. Başlangıçta teknik bir gereklilik olarak ele alınan bilgi güvenliği, günümüzde davranışların düzenlenmesi, dijital yurttaşların gözetimi ve ulusal–küresel bilgi akışlarının kontrolüyle doğrudan ilişkilidir. Bu çalışma, siber güvenlik söylemlerinin nasıl inşa edildiğini, dolaşıma sokulduğunu ve güç ilişkilerini meşrulaştırmak amacıyla nasıl kullanıldığını eleştirel bir perspektifle incelemektedir. Eleştirel güvenlik çalışmaları literatürü ve Foucault’nun iktidar–söylem kuramı çerçevesinde, “siber tehdit” kavramının nasıl bir varoluşsal tehlike olarak çerçevelendiği ve bu yolla devletlerin olağanüstü güvenlik önlemlerini nasıl meşrulaştırdığı analiz edilmiştir. Devlet strateji belgeleri, ulusal siber güvenlik politikaları ve medya söylemleri üzerinde gerçekleştirilen nitel söylem analizi, siber güvenlik söylemlerinin çoğu zaman “güvenliklendirme” işlevi gördüğünü ortaya koymaktadır. Bu süreçte teknik riskler, toplumsal korkulara dönüştürülerek, dijital alanlarda artan gözetim, denetim ve düzenleyici müdahaleler rasyonelleştirilmektedir. Böylece siber güvenlik, yalnızca koruma sağlayan bir araç değil, aynı zamanda kimlerin tehdit, kimlerin korunmaya değer olduğu üzerine toplumsal kararları şekillendiren bir iktidar diline dönüşmektedir. Elde edilen bulgular, siber güvenliğin dijital altyapıları koruma amacının ötesine geçerek, çağdaş toplumlarda yeni kontrol biçimlerini ve asimetrik güç yapılarını yeniden ürettiğini göstermektedir. Güvenlik, bilgi ve yönetişim arasındaki bu ilişki, dijital çağın yeni bir “teknopolitik düzen” inşasının temel dinamiğini oluşturmaktadır.
Siber güvenlik Güç ilişkileri Söylem analizi Dijital egemenlik Gözetim Eleştirel güvenlik çalışmaları
In the digital age, cybersecurity has evolved from merely a practice of protecting information systems into one of the fundamental determinants of political authority, governance, and social order. Initially approached as a technical necessity, information security today is directly linked to the regulation of behaviors, the surveillance of digital citizens, and the control of national and global information flows. This study critically examines how cybersecurity discourses are constructed, circulated, and employed to legitimize power relations. Within the framework of critical security studies and Foucault’s theory of power–discourse, it analyzes how the concept of “cyber threat” is framed as an existential danger and how this framing legitimizes extraordinary security measures by states.A qualitative discourse analysis of state strategy documents, national cybersecurity policies, and media narratives reveals that cybersecurity discourses often serve a “securitizing” function. In this process, technical risks are transformed into social fears, thereby rationalizing increased surveillance, control, and regulatory interventions in digital domains. Thus, cybersecurity becomes not merely a tool of protection but also a language of power that shapes social decisions about who constitutes a threat and who is deemed worthy of protection.The findings indicate that cybersecurity goes beyond the goal of safeguarding digital infrastructures, reproducing new forms of control and asymmetric power structures in contemporary societies. The relationship between security, information, and governance constitutes the fundamental dynamic of constructing a new “technopolitical order” in the digital age.
Cybersecurity Power Relations Discourse Analysis Digital Sovereignty Surveillance Critical Security Studies
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Siyasal İletişim |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2025 |
| Kabul Tarihi | 12 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: “MASS COMMUNICATION" SPECIAL ISSUE |
ASSAM-UHAD Nisan ve Kasım aylarında yayınlanan süreli ve elektronik basımı yapılan, uluslararası indeksli hakemli bir dergidir.