Öz
Türkiye, yenilebilir yabani ot çeşitliliği açısından oldukça önemli bir potansiyele sahiptir. Başta Ege Bölgesi olmak üzere, ülkenin birçok yerinde yenilebilir yabani ot tüketimini görmek mümkündür. Ege Bölgesi, sahip olduğu coğrafik özellikler ve iklim koşulları nedeniyle oldukça zengin bir çeşitliliğe ev sahipliği yapmaktadır. Bölgenin söz konusu çeşitliliği yöre halkının yaşamına da etki etmiştir. Yöresel yemeklerde yenilebilir yabani otların sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Bölgede yaklaşık 40’tan fazla ot çeşidine rastlamak mümkündür. ege bölgesinde sık tüketilen yenilebilir otlar incelendiğinde, Papatya (Chrysanthemum Coronarium / Dallama, Dağlama), Şevketi Bostan (Gundelia Tournefortii / Kenger / Könger), Tilkicek (Asparagus Acutifolius / Dilkicek, Tilkişen / Kuşkonmaz), Kışyak (Silene Vulgaris / Gışıyak / Gavşık), Sirken (Amaranthus Viridis / Sirken), Körmen (Allium Ampeloprasum / Köndem / Çayır Soğanı), Labada (Rumex patientia / Rumex Pulcher / Efelek), İğnelik (Erodium Moshcatum / İğnelik) ilk akla gelen otlar arasında yer almaktadır. Diğer yandan gastronomi turizmi son yıllarda sıklıkla incelenen bir konu olarak dikkat çekmektedir. Gastronomi turizmi kavramının temelinde yöresel ürünler yer almaktadır. Yenilebilir otlar, yöresel ürünlerin gelişimi noktasında önemli bir konumda yer almaktadır. Ege Bölgesi gibi mutfağının temeli ota dayalı bir yöre için bu durum kaçınılmazdır. Dolayısıyla yenilebilir yabani otlar, gastronomi turizminin gelişimi düşünüldüğünde oldukça önemlidir. Bu noktadan hareketle çalışmanın amacı, Ege Bölgesinin gastronomi turizmi açısından yenilebilir ot çeşitliliğini ortaya koymak olarak belirlenmiştir.