The basis of the women's movement in Türkiye is based on the efforts of feminist women in the last periods of the Ottoman Empire and the regulations created by the reform and innovation movement of the administration. With the reforms initiated in the 19th century, when the empire was in the process of collapse, some rights, albeit limited, began to be granted to women. With the victory of the War of Independence, the Grand National Assembly of Türkiye was established on April 23, 1920, and the abolition of the Ottoman sultanate on November 1, 1922 was followed by the proclamation of the Republic of Türkiye on October 29, 1923. While secular education was adopted with the proclamation of the Law of Unification of Instruction in 1924, some rights were granted to women in matters of marriage, divorce and custody with the adoption of the Civil Code of 1926. With the contributions of the Turkish Women's Union (TWU) and some members of parliament, women were given the right to vote and be elected in municipal and general elections in 1930 and 1934. In Türkiye, where important constitutional and legal changes have been made regarding women, the visibility of women in the political arena started to increase in general after 2007, reaching the highest level after 1935 with 19,83 percent in the last elections. However, it should be noted that there is still a long way to go in terms of women's representation. This study, which aims to determine the course of development of women's visibility in politics with the declaration of the Republic in Türkiye, focuses on the gains women have achieved with the Republic and examines the visibility of women in Turkish politics in terms of these gains. At this point, despite the legal rights provided to women by the Republic, it is seen that women cannot take an adequate (equal) part in local and national politics.
Türkiye'deki kadın hareketinin temelleri Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde feminist kadınların çabaları ve yönetimin reform ve yenilik hareketi ile oluşturulan düzenlemelere dayanmaktadır. İmparatorluğun yıkılma sürecine girdiği 19. yüzyılda başlatılan reformlarla kadınlara sınırlı da olsa bazı haklar tanınmaya başlandı. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kurulmuş; 1 Kasım 1922'de Osmanlı saltanatının kaldırılmasını, 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanı takip etmiştir. 1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile laik eğitime geçilirken, 1926 yılında çıkarılan Medeni Kanun ile kadınlara evlenme, boşanma ve velayet konularında bazı haklar tanınmıştır. Türk Kadınlar Birliği (TKB) ve bazı milletvekillerinin katkılarıyla, 1930 ve 1934 yıllarında belediye seçimleri ve genel seçimlerde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Kadınlara ilişkin önemli anayasal ve yasal değişikliklerin yapıldığı Türkiye'de, kadınların siyasi arenadaki görünürlüğü genel olarak 2007'den sonra artmaya başlamış ve son seçimlerde yüzde 19,83 ile 1935'ten sonra en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Ancak kadınların temsili konusunda kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu da belirtmek gerekiyor. Türkiye’de Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadının siyasette görünürlüğünün gelişim seyrini belirlemeyi amaçlayan bu çalışma, kadınların cumhuriyetle birlikte elde ettiği kazanımlara odaklanmakta ve kadının Türk siyasetindeki görünürlüğünü bu kazanımlar açısından incelemektedir. Gelinen noktada, cumhuriyetin yasal anlamda kadınlara sağlamış olduğu haklara karşın kadınların yerel ve ulusal siyasette yeteri kadar (eşit) yer alamadıkları görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Cinsiyet, Politika ve Yönetim, Toplumsal Cinsiyet ve Siyaset |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 27 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.