Amerikalı roman ve öykü yazarı Kate Chopin yapıtlarında özellikle kadın konusunu ele alır. Kadının toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında yaşadıklarını, toplumla çatışmalarını, kendi bedenini keşfetmesini ve cinsiyet açısından uyanışını işler. Henrik Ibsen ise Norveç tiyatrosunun en önemli yazarlarından birisidir. Benzer biçimde Ibsen de bireyin toplumla olan çatışmasını, birey-toplum uzlaşmazlığı ekseninde bir tür yabancılaşma olarak öne çıkarır. Chopin’in The Awakening (1899) romanında başkişi Edna Pontellier ve Henrik Ibsen’in A Doll’s House (1879) adlı oyununda Nora Helmer içinde bulundukları toplum tarafından kendilerine dayatılan cinsiyet rolleriyle çatışır. Bu yapıtlar, ataerkil toplumsal düzenin kendini sosyal normlar, değerler, iş alanları ve aile gibi sosyal kurumların içinde belirlenen cinsiyet rollerinin keskin biçimde uygulandığı 19. yüzyılı zaman olarak kurgularının odağına alır. Edna ve Nora, farklı toplumlarda betimlenen iki karakter olmalarına rağmen, benzer rollere sahiptir ve benzer bir yol izleyerek öz farkındalık düzeyine “uyanış” ile ulaşır. Henrik Ibsen ve Kate Chopin eserlerinde kurguladıkları kadın karakterlerin ataerkil toplum yapısında karşılaştıkları sorunları ve toplumsal değerlerle çatışmalarını gerçekçi bir şekilde kaleme almıştır. Her ikisi de evlilik kurumunun kuşatıcı yapısı içinde eşlerini memnun etmek, evin ihtiyaçlarını karşılamak ve çocuklarına bakmak biçiminde belirlenen görevlere sahip Edna ve Nora’nın hayatları ve yaptıkları tercihler birbirine paralellik gösterir. Bu makalede, erkek - çocuk – aile üçgeninde cinsiyet rollerinde ataerkil yapının nesneleri olan Edna ve Nora’nın yaşamları, toplumla çeliştikleri yönler, kendilerini keşif serüvenleri, yabancılaşmaları ve seçimleri açısından karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
Nora Helmer Edna Pontellier Cinsiyet Rolleri Toplumsal Normlar Benliğin Keşfi Öz Farkındalık
---
---
---
Kate Chopin, an American novelist and short story writer representing women’s revolt against patriarchal rule, positions women in the center of her works. She deals with women's experiences in the context of gender roles, their conflicts with society, their discovery of their own bodies and the following awakening. Henrik Ibsen is one of the most important writers of Norwegian drama. Similarly, Ibsen highlights the individual's conflict with society as a kind of alienation on the axis of individual-society antagonism. Edna Pontellier, the protagonist in Chopin's novel The Awakening (1899), and Nora Helmer in Henrik Ibsen's play A Doll's House (1879), do not fit into the gender roles imposed on them by their societies. Both characters gain self-awareness through the discovery of their uniqueness. Henrik Ibsen and Kate Chopin wrote realistically about the problems their female characters encountered in the patriarchal social structure and their conflicts with social codes. The lives and choices of Edna and Nora, who both have the duties of pleasing their spouses, meeting the needs of the house and taking care of their children within the encompassing structure of the institution of marriage, are similar to each other. In this article, the lives of Edna and Nora, who are the objects of the patriarchal structure in the triangular relationship of man - child - family, will be examined comparatively in terms of their contradictions with society, their journey to self-discovery, their alienation and choices.
Nora Helmer Edna Pontellier Gender Roles Social Norms Discovery of Identity Self-Awareness
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Karşılaştırmalı ve Ulusötesi Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 27 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.