Öz
İstanbul’da birbiri ardına düzenlenip halka açılmış yeşil alanların, onarılıp fonksiyon verilmiş tarihsel yapıların, kültür alanında nice olumlu
yankılar yaratmış çalışmaların, herbiri bir boşluğu doldurmuş yüzlerce kitabın ardında, sesiz sedasız işine bakmış, üretmiş bir kültür adamı...
Yıllar boyu iğne ile kuyu kazar gibi kendini yetiştirmiş, birkaç bilim ve sanat dalında kaynaklara inecek kadar uzmanlaşmış ve derinleşmiş, turizm, hukuk, edebiyat, şehir ve sanat tarihi üzerine birçok özgün eserler vermiş bir araştırmacı–yazar... Klasik Batı ve kendi müziğimizin tutkulu ve rafine bir izleyicisi, düzenlediği konserlerle bu güzellikleri toplumla paylaşmasını seven bir müzik dostu. Tabiatı ve tarihi çevreyi değerlendirmenin ve sanatı halka sunmanın (eğitici) kutsal bir iş olduğu inancıyla çalışmış, içi sevgiyle dolu bir gönül adamı. Doğu–Batı değerleri arasında başarılı sentezler ortaya koymuş bir öncü... Bütün olanaklarını İstanbul’un güzelleşmesi, eski ve asıl değerlerine kavuşması için seferber etmiş, doğaya tutkun bir İstanbul âşığı: Çelik Gülersoy. Bu yazıda kendisini tanıtmaya çalışacağım.