Arkeolojik alanların korunması ve kazı
faaliyetlerinin finanse edilmesi son dönemlerdeki ekonomik koşullarda büyük
ölçüde bu alanların kendi ürettiği kaynaklara bağlıdır. Kazı alanlarının kaderi
daha çok kültürel alan yönetiminin üretebildiği hediyelik eşya, sergi alanları
vb. ziyaretçi sayısını ve geliri arttıran kaynaklarla belirlenmeye başlayınca,
ziyaretçilere sunum büyük önem kazanmıştır.
Sunum, tarihi ve arkeolojisi bilgisinden yoksun
sıradan insanlar için alanı cazip bir hale getirmesi gereken hassas bir iştir.
Ancak mevcut parçaların azlığı nedeniyle ziyaretçinin imgeleminde yapının
bütünü konusunda bir imaj oluşturmaması ve ziyaretçilerin mekânı
deneyimleyememesi bu alanların hedeflediği gelirlere ulaşamamasına neden
olmaktadır. Bu noktada yeniden inşa kaçınılmaz olarak gündeme gelmiştir.
Dünyanın en zengin arkeolojik alan ve kalıntıya
sahip ülkelerinin başında gelen ülkemizde de turizm bu konu üzerinde önemli bir
baskı oluşturmaktadır. Bu nedenle son zamanlarda tekil ölçekte de olsa yeniden
inşa (ihya) etme eylemi görülmeye başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı arkeolojik
alanlarda yapılan bu tür yerel uygulamaları, uluslararası uygulamalarla
karşılaştırmak ve uluslararası tüzükler çerçevesinde tartışmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 1 |