The notion of individual and social perfection varies according to civilization. Variability in this sense is to be regarded as a characteristic feature of every civilization. The Islamic-influenced notion of perfection describes the personal and communal capacity to bear individual and communal responsibility in a good and constructive sense. This understanding of perfection has not only an intellectual, moral and religious meaning. It also includes a material perspective, such as being socially and economically productive and useful.
Islam as a religion and a way of life, with social and legal dimensions, emphasizes the perfection of man through a constructive social order and shows a determination to prevent situations that would disrupt this order. This religion also rejects the concept of collective salvation and sin and emphasizes individual responsibility and maturity. Islamic thought emphasizes that the society that follows the path of multifaceted progress can be a society in which the good (maruf) can be promoted and the bad (munkar) can be rejected.
This study, based on the analysis of primary and secondary sources, examines the topic-specific insights and thoughts in the referenced sources with a social philosophical hermeneutic approach. This qualitative study discusses the notion of individual and social perfectibility in light of modern social science concepts and theories without falling into an anachronistic and reductionist stance.
In a sense, this study aims to re-understand and make sense of the social thoughts and concepts in the Islamic sources in light of the achievements of contemporary social sciences.
Ferdi ve içtimaî mükemmeliyet tasavvuru medeniyetlere göre değişen bir durumdur. Bu anlamdaki değişkenlik bir yönüyle her medeniyetin özgün ayrıcı sıfatı sayılır. İslam tasavvurunda mükemmeliyet hem sorumluluk ve hem de bu sorumluluğun iyi ve yapıcı şekilde ifa kabiliyeti anlamına gelmektedir. Bu mükemmeliyet anlayışı bir yandan entelektüel, ahlakî ve dinî bir anlam taşırken, diğer yandan maddi anlamda üretken ve faydalı olmayı da içinde barındırmaktadır.
İslam, sosyal ve hukukî boyutu da olan bir din ve yaşam şekli olarak insanın yapıcı toplumsal bir düzen eşliğinde mükemmeliyete ulaşacağına atıfta bulunur ve bu nizamı bozacak durumları önleme azmini ortaya koyar. Bu din ayrıca kolektif kurutuluş ve günah kavramını da reddederek ferdi sorumluluk ve ferdi olgunluğun esas olduğunu belirtir. Çok yönlü ilerleme yolunda yürüyen toplumun iyinin (marufun) teşvik edildiği; kötü olanın (münkerin) ise reddedilebildiği toplum olabileceği İslam düşüncesinde vurgulanır.
Birincil ve ikincil kaynak analizine dayanan bu çalışma, başvurulan kaynaklardaki konuya münhasır bulgu ve düşünceleri sosyal ve felsefî hermenötik bir yaklaşımla yorumlar. Bu nitel çalışma anakronist ve indirgemeci bir tutum içine düşmeden modern sosyal bilim kavram ve kuramları eşliğinde ferdî ve toplumsal mükemmeliyet kavramını tartışmaya açmaktadır. Bu çalışma bir yönüyle de İslam kaynaklarındaki sosyal içerikli düşünceleri ve kavramları günümüz sosyal bilimlerinin kazanımları eşliğinde yeniden anlamayı ve anlamlandırmayı gaye edinmektedir.
Çalışma kaynak taramasına ve analize dayanan nitel bir çalışmadır ve bilimsel bir etiğe aykırı bir durum arzetmemektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Siyasi Düşünce Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License