Radikalleşme ile ilgili çalışmalar hızla artmaktadır. Tartışılan konuların başında, radikalleşmenin tanımı ile ilgili sorunlar ve bireylerin/grupların radikalleşmesine yol açan nedenler bulunmaktadır. Çalışılan konuların en çok dikkat çektiği husus ise radikal fikirlerin şiddet içeren eylemlere dönüşme sürecidir. Bu çalışmada Johan Galtung tarafından şiddetin kökeninde yer alan nedenleri anlamaya yönelik geliştirilmiş olan kültürel şiddet kavramının radikalleşmeye etkisi incelenecektir. Çalışmanın temel iddiası, kültürel şiddetin topluluklar arasında damgalama ve ötekileştirmeye yol açması nedeniyle topluluklar içerisinde yer alan bireyleri radikalleştirdiğidir. Bu iddiayı test etmek maksadıyla Hindistan örneği ele alınacaktır. Hindistan’da yüzyıl önce ortaya çıkmış olan Hindutva ideolojisinin son on yılda iktidar olmasıyla Müslümanlara yönelik şiddet ve ayrımcılık artmıştır. Hindutva ideolojisinin etkisiyle hem Hindu gençleri hem de Müslüman gençler aşırı uçlara itilmekte ve yıllarca kültürel olarak dışlanan, damgalanan ve ötekileştirilen Müslümanlara yönelik şiddet eylemleri fiziksel bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ancak yalnızca ortaya çıkan fiziksel şiddet vakalarını ele alarak Müslüman ve Hindu gençlerin radikalleşmelerini açıklamak mümkün değildir. Topluluklar arasındaki radikalleştirici etkileri anlayabilmek için fiziksel şiddetin patlak vermesinden önce gelişen sürece yani Galtung’un deyimiyle kültürel şiddetin temeline bakmak gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 1 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License