The practice of polygamy, which means marrying more than one woman, is called taaddüd-i zevcât in Islamic law. Polygamy was accepted and practiced in the Ottoman state. Althoughthe Ottoman Empire received many laws from Europe during the Tanzimat period, religious andsocial reservations did not dare to do so in the field of civil law, especially in family law. With theMecelle prepared by Ahmet Cevdet Pasha, a civil law arrangement was made. However, the issueof family law was missing in the mecelle. There were many legal gaps in matters of age, number, divorce, and marriage. In order to meet this need, a regulation was brought for the first timein 1917 with the Family Law Decree. With the related decree, while the regulation regarding theage of marriage was made, the authority to give permission to the first spouse for the secondmarriage was brought in the issue of polygamy. But the decree did not last long. Even thougharrangements were made in the field of civil law with the commissions established after the opening of the Turkish Grand National Assembly, the desired modern legal rules could not be established and old laws were tried to be amended. The founding staff of the Republic of Turkey wasaware that modern European Law could not be achieved with the amendments made. Therefore,with a decision taken, the Swiss Civil Code was accepted. In the study, besides giving discussionsabout polygamy in the newspapers and magazines of the period, the perspective of the newlyestablished Turkish state on this issue was included both in the government programs and in theTurkish Grand National Assembly.
Birden fazla kadınla evlenme anlamına gelen “poligami” (çok eşlilik) uygulaması İslam hukukunda “taaddüd-i zevcât” olarak adlandırılmıştır. Osmanlı Devleti’nde çok eşlilik meşru kabul edilmiş ve uygulanmıştır. Tanzimat döneminde Osmanlı Devleti Avrupa’dan birçok kanunu almasına rağmen dini ve sosyal çekinceler nedeniyle medeni hukuk alanında resepsiyona cesaret edememiştir. Ahmet Cevdet Paşa tarafından hazırlanan Mecelle ile medeni kanun düzenlemesi yapıldı. Fakat mecellede aile hukuku konusu eksikti. Evlilik yaşı, sayısı, boşanma, nikâh konularında birçok hukukî boşluk vardı. Bu ihtiyacı gidermek için ilk defa 1917 yılında Hukuk-u Aile Kararnamesi ile bir düzenleme getirildi. İlgili kararname ile evlilik yaşı ile ilgili düzenleme yapılırken çok eşlilik konusunda ise ikinci evlilik için ilk eşe izin verme yetkisi getirildi. Fakat kararname uzun ömürlü olamadı. TBMM’nin açılışından sonra kurulan komisyonlar ile medeni hukuk alanında düzenlemeye gidildiyse de istenilen çağdaş hukuk kuralları oluşturulamadı, eski kanunlar tadil edilmeye çalışıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu kadrosu, yapılan tadilatlar ile çağdaş Avrupa Hukuku’nun yakalanamayacağının farkındaydı. Bundan dolayı alınan bir kararla İsviçre Medeni Kanunu kabul edildi. Çalışmada dönemin gazete ve dergilerinde çok eşlilikle ilgili tartışmaları vermenin yanı sıra yeni kurulan Türk devletinin hem hükümet programlarında hem TBMM’de bu konuya bakış açısına yer verildi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Bu eser Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.