SOSYOLOG VE GAZETECİ YÖNÜYLE NECMETTİN SADIK SADAK / NECMETTİN SADIK SADAK IN THE ASPECT OF AS A JOURNALIST ANT SOCIOLOGIST

Yıl 2015, Cilt: 4 Sayı: 2, 0 - 0, 29.12.2015

Mustafa Özyürek

Öz

Necmettin Sadık Bey, Türkiye’nin ilk sosyologlarından olup, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin son yılları ile Milli Mücadele ve Cumhuriyet dönemlerinde gazetecilik yapmış, ardından siyasete atılmıştır.

Ancak o, bu çok yönlü hayatında kendisini daha çok gazeteci olarak saymıştır. Fransa’da Sosyoloji öğrenimi gördükten sonra Türkiye’ye dönerek Ziya Gökalp’in yardımcılığını yapmış, daha sonra İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji kürsüsünün başına geçmiştir. Durkheim Sosyolojisinin en önde gelen savunucularından biri olmuş ve “içtimaiyât” mecmuasını çıkarmıştır. Fakat, özgün bir sosyolog olmaktan ziyade, gazetecilik kimliğiyle tanınmıştır. Türk devlet ve milletinin yok olmanın eşiğine geldiği günlerde yazdığı yazılarıyla yöneticilere ve topluma yol gösterme görevini üstlenen ve her fırsatta Türk Milleti’nin bağımsız yaşama hakkını savunan bir gazeteci olmuştur. Mütareke Dönemi’nde İstanbul’da bulunan ve Anadolu Hareketi’ni destekleyen ender gazetecilerdendir. Mudanya Mütarekesi ile Lozan Konferansı’nda gazeteci sıfatıyla bulunarak dönemin en önemli siyasi ve sosyal olaylarına şahitlik etmiş, 1927’den sonra siyasi hayata atılmış, aynı zamanda gazetecilik mesleğini de 1950’ye kadar sürdürmüştür.

Anahtar Kelimeler: Sosyoloji, Gazeteci, Milli Mücadele, Cumhuriyet Dönemi

 

ABSTRACT

 

 Mr. Necmettin Sadık is one of the Turkey’s first sociologists who at the same time practiced journalism during the last periods of Ottoman Empire, National Struggle, and the Republican Era after which he entered into politics. 

          Nevertheless, he regarded himself as more of a journalist in his multifaceted life. After having been educated in France in sociology, he came back to Turkey and assisted Ziya Gökalp, thereafter held the Chair of Sociology in Istanbul University. He became one of the primary exponents of Durkheim’s sociology and issued the “İçtimaiyât” journal. However, he was rather known as a journalist instead of being an original sociologist. On the days when Turkish state and nation were at the threshold of destruction, through his writings he, who undertook the duty of guiding administers and society, became a journalist defending the right of Turkish Nation to live independently at every opportunity. He was one of the few journalists who was in İstanbul during the Armistice Period and supported the Anatolian Movement.. He witnessed the most significant political and social events of the period by attending Armistice of Mudanya and Treaty of Lausanne as a journalist and he entered into politics after 1927 but continued to the profession of journalism until 1950.

Key Words: Sosciology, Journalist, National Struggle, Republic Era