Korunan alanlarda turizm konusu son zamanlarda önemli bir araştırma alanı olarak ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda korunan alanlardaki kaynak değerlerinin korunması ve sürdürülebilir kalkınma için kullanılmasının yolları aranmaktadır. Şimdiye kadar bunu sağlamanın yolunun ekoturizm olduğu düşünülmüştür. Ancak son zamanlarda birçok araştırma çoğunlukla doğal kaynak değerlerine odaklanan ekoturizm kavramının beklenen hedefleri gerçekleştirmede eksik kaldığını tespit etmiştir. Bundan dolayı korunan alanlarda turizmin daha geniş ve kapsayıcı bir anlayış ile yapılması gerekmektedir. Biyokültürel turizm kavramının bu yeni yaklaşımı ifade edebileceği düşünülmektedir. Bu çalışma bu kapsamda Kuşcenneti Milli Parkı’nda turizm konusunu ele almaktadır. Çalışma, bir durum çalışması olarak tasarlanmıştır. Böylece Kuşcenneti Milli Parkı’nda yapılan turizm faaliyetleri ayrıntılı verilerle, çok boyutlu olarak incelenmiş, biyokültürel kaynak değerlerinin tespiti için arazi çalışmaları yapılmıştır. Çalışmada ortaya çıkan sonuçlara göre ekoturizmin şimdiye kadar daha çok kuş gözlemciliği şeklinde yapıldığı, ziyaretçi sayılarının hiçbir zaman beklentileri karşılamadığı ve yerel halkın refahına yeterince katkı yapmadığı tespit edilmiştir. Bu tespitlere bağlı olarak milli parkta yapılan turizm faaliyetlerinin artık milli parktaki tüm alanlara yayılması, turizm faaliyetinin yaygınlaştırılması, turizmin biyokültürel turizm bakış açısı ile kültürel kaynakları da içerecek şekilde yeniden planlanması gerekmektedir. Doğal ve kültürel kaynak değerlerini korumak ve yerel toplulukların refahına sürdürülebilir katkı yapmasını sağlamak ancak böyle bir planlama ile mümkün olabilecektir.
Korunan alanlarda turizm biyokültürel turizm biyokültürel koruma biyokültürel çeşitlilik biyokültürel peyzajlar
Tourism in protected areas has recently emerged as a significant research area. In this context, ways are being sought to protect the resources in protected areas and use them for sustainable development. So far, ecotourism has been considered to be the means of doing this. Nevertheless, several recent studies have found that ecotourism, which mostly emphasizes the value of natural resources, does not meet the anticipated objectives. Therefore, a more thorough and broad understanding of tourism in protected areas is required. It is believed that this new strategy might be expressed through the idea of biocultural tourism. The problem of tourism in Kuşcenneti National Park is discussed in this study through the lens of biocultural tourism. The research was designed as a case study. In this way, tourism in Kuşcenneti National Park was investigated in-depth and from multiple perspectives. Fieldwork was conducted to ascertain the worth of biocultural resources. According to the study's findings, ecotourism has been practiced mostly in the form of bird watching until present, the number of visitors has never met expectations, and it has not sufficiently improved the well-being of the local population. It is now necessary to increase tourism activities, spread tourism to all parts of the national park, and design tourism from a biocultural tourism perspective to incorporate cultural resources. Only with such planning will it be feasible to preserve the natural and cultural resources while also making a sustainable contribution to the well-being of local communities.
Tourism in protected areas biocultural tourism biocultural conservation biocultural diversity biocultural landscapes
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Çevresel Coğrafya, Ekoloji, Sürdürülebilirlik ve Enerji, Rekreasyon, Tatil ve Turizm Coğrafyası |
| Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 14 Kasım 2024 |
| Kabul Tarihi | 23 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 30 Sayı: 53 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License