İnsanoğlu yaşamının her sürecinde çevresi ile bir etkileşim içerisinde olmuş ve kendisine hep bir yaşama alanı oluşturmuştur. İnsanlık tarihinin ilk yaşam veya yerleşim alanları incelediğinde genellikle bu alanların doğanın şartlarına uyumlu olarak oluşturulduğu görülmektedir. Bu sayede doğal afetlerin veya yaşadıkları dönemin doğal koşullarının olumsuz etkilerinden daha az zarar görmüşlerdir. Ancak zamanla hızlı nüfus artışı, sanayileşme, hızlı kentleşme vb. nedenlerle, planlama ve tasarım süreçlerinde doğanın ve çevrenin kuralları artık göz ardı edilmeye başlanmıştır. Bunun sonucunda afetlerden çok fazla etkilenen, doğaya ve biyoçeşitliliğe zarar veren yerleşim alanları ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan bu olumsuzlukları giderebilmek, dünyayı daha yaşanılabilir ve sürdürülebilir hale getirebilmek için günümüzde farklı çözümler aranmaktadır. Bu çözümlerden belki de en önemlisi aslında insanoğlunun var oluşundan beri uygulanan ve zaman içinde bir kurama dönüşen geotasarım kavramıdır.
19. ve 20.yüzyılda hızla uzaklaşılan geotasarım yaklaşımı, 21.yüzyılda Coğrafi Bilgi Sistemi önde gelen isimleri tarafından gezegenin iyileştirilmesi için yeniden ortaya atılmıştır. Bu çalışmada geotasarımın geçmişten günümüze nasıl geliştiği, "geotasarım anlayışının yeniden yaşama geçirilmesi sürecinde CBS'nin oynadığı etkin rol geotasarım ile coğrafi bilgi sistemleri ilişkisi çerçevesinden ortaya konulmuştur.
ABSTRACT
The need for improved living conditions of humankind has originated interactive relations with their surroundings in all respects. Examination of first settlement regions indicated compatibility between natural conditions and organised environment. As a consequence destructive effects of natural disasters and living conditions has been kept at minimum levels. Emerged factors such as increased rate of population, industrialisation and rapid urbanisation have eliminated this compatibility of nature and environment in planning and design process. Followed by environments that create irreversible damage in nature and biodiversity along with further vulnerability to natural disasters. In order to prevent these side effects and lead a sustainable approach for enhanced environments the search for alternate solutions has increased. One of the most promising solution amongst these is the concept of geodesign that has been practiced throughout the presence of mankind.
Geodesign approach that has been neglected rapidly throughout 19th and 20th centuries, have been brought up into consideration by pioneers of GIS at 21th century to improve surroundings for living. This study explores progress of geodesign upto this day within the frame of GIS's active role in relation with geodesign along with its recent arousal.
Keywords: Geodesign, Geographical Information Systems, Framework for Geodesign
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Şubat 2016 |
Gönderilme Tarihi | 15 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 21 Sayı: 35 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License