Eski çağlardan beri deniz ve ticaret kenti olarak bilinen Sinop
Anadolu’nun en eski şehirlerinden biridir. Tunç çağından günümüze dek çeşitli
uygarlıkların buluştuğu Sinop’u yüzyıllardır bu kadar vazgeçilmez kılan şey sahip
olduğu coğrafi konumudur. Sinop şehri anakara ile Boztepe yarımadasının
birleştiği kıstak (yükselmiş tombolo) üzerinde kurulmuş ve tarih boyunca güçlü
kalesi ve doğal limanı ile dikkat çekmiştir.
Sinop’ta Karadeniz’e hâkim olmak isteyen bütün uygarlıkların izlerini
bulmak mümkündür. Şehir sırasıyla Romalıların, Bizanslıların, Selçukluların ve
Osmanlıların hâkimiyetinde kalmıştır. Selçuklular döneminde şehre büyük önem
verilmiş, bu dönemde Sinop Kalesi güçlendirilerek bir bölümü dönemin en önemli
tersanelerinden biri haline getirilmiştir.
Osmanlılar döneminde de varlığını sürdüren tersane, 1887’den itibaren
hapishane olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sinop hapishanesi coğrafi konumu ve
yüksek duvarlarla çevrili bir kaleden meydana gelmesi nedeniyle buradan
kaçmanın imkânsızlığı yüzünden mahkûmların korkulu rüyası olmuş, Sinop şehri
de hapishanesi ile anılmaya başlamıştır. 1997’de mahkûmlar yeni cezaevine
taşınmış, Tarihi Sinop hapishanesi günümüzde müze olarak kullanılmaya
başlanmıştır.
Bu araştırmada Tarihi Sinop Kalesi Cezaevi coğrafi bakış açısıyla ele
alınmış ve değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Eylül 2011 |
Gönderilme Tarihi | 13 Eylül 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 14 Sayı: 22 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License