Yerleşmeler biyolojik canlılar gibi doğar, büyür, gelişir
ve sonuçta yok olurlar. Bunların yerlerine yenileri kurulur veya
doğal ve beşeri faktörlerin de etkisiyle yerleri değiştirilerek yeni
yerleşmelere dönüşürler.
Geçmişte yerleşme yerleri seçilirken öncelikle güvenlik
endişesi nedeniyle savunulması kolay yüksek yerler özellikle tepe
üstleri seçilmiştir. Bunların çok önemli olanları ise surlar
içerisine alınmıştır. Zamanla sahra toplarının icadı kalelerin
savunma fonksiyonunu ortadan kaldırmıştır. Kalelerin önemlerini
kaybetmesi ve güvenlik ortamının büyük ölçüde sağlanması ile bu
gibi yerleşmelerin daha alçak yerlere taşınmasına veya
işlevlerinin değişmesine neden olmuştur.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü
içerisinde yer alan Kiğı, Cumhuriyet devri öncesinde etki bölgesi
geniş olan, ulaşım, ticaret, sanayi, eğitim ve yönetim gibi çeşitli
işlevleri gelişmiş, önemli bir yerleşme merkezi idi. Yerleşmenin
bu işlevsel özelliği, uğradığı istila ve savaşlar nedeniyle, yirminci
yüzyılın ilk yarsından itibaren azalmış, bu işlevsel özelliklerini
kaybetmiş ve Cumhuriyetin ilk yıllarında bir köy yerleşmesine
dönüşmüştür.
Başlangıçta bir kale yerleşmesi olan Kiğı’nın öncelikle
yeri değiştirilmiş ve sonraki yıllarda Kiğı’nın gelişebilmesi için,
büyük ölçüde çaba harcanmış ise de istenilen düzeyde başarı
sağlanamamıştır. Nitekim 1935’de nüfusu sadece 1041 olan Kiğı,
1980 yılında 6267’ye yükselmiş, 1990’da ise 4566’ye düşmüştür.
Bugün (2000 yılı) ise 4684 nüfuslu bir kasaba yerleşmesi
durumundadır.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Eylül 2011 |
Gönderilme Tarihi | 11 Eylül 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 12 Sayı: 17 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License