In this study, the connection between the views of Hegel thought, affecting the twentieth century, adopted in the structuralism and post-structuralism and Gilles Deleuze, who are important figures of the French wing is ques-tioned. Although Hegel was criticized by post-structuralist thinkers, in particular, the aspects that have influenced the formation of concepts that justify the birth of texts have been examined by many of them. It was examined how the concepts derived from Hegel— especially through the concepts of integrity, organism and reflection—were used to explain the transition from structuralism to post-structuralism and to form a new philosophy. The showdown of the conceptual calls that are the basis of these new theories of literature and philosophy focused on the act of reading with the transcendental philosophies that dominated Western philosophy in terms of expressing new perspectives is tried to put forward. In this context, after determining Hegel's position in the transition from structuralism to post-structuralism, the reflections of the key concepts of his philosophy on the French scene are evaluated.
Integrity Organism Reflection Transcendent Structuralism Poststructuralism
Bu
çalışmada, yirminci yüzyılı etkileyen Hegel düşüncesinin yapısalcılık ve
yapısalcılık sonrasında benimsenen görüşlerinin Fransız kanadın önemli
isimlerinden olan Gilles Deleuze ile olan bağlantısı sorgulanmaktadır. Özellikle
Hegel’in yapısalcılık sonrası düşünürler tarafından eleştirilmesine rağmen, birçokları
tarafından metinlerin doğuşunu meşrulaştıran kavramların oluşumunda etkili olan
yönleri irdelenmiştir. Hegel’den devşirilen kavramların, -özelde bütünlük,
organiklik, yansıma kavramları üzerinden- yapısalcılıktan yapısalcılık
sonrasına geçişi açıklamak ve yeni bir felsefe oluşturmak adına nasıl
kullanıldığı incelenmiştir. Okuma edimi üzerine odaklanmış olan bu yeni
edebiyat ve felsefe teorilerinin dayanağı olan kavramsal uğrakların, yeni
perspektifler dile getirmesi bakımından Batı felsefesini hâkimiyeti altına
almış aşkın felsefelerle olan hesaplaşması ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu
bağlamda Hegel’in yapısalcılıktan yapısalcılık sonrasına geçişteki konumu
belirlendikten sonra, onun felsefesinin kilit kavramlarının Fransız
sahnesindeki yansımaları değerlendirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 63 |