Sanatın nicel ve nitel bir form olarak vazgeçemediği biricik kaynak, kuşkusuz insan bedenidir.
Özellikle bedenin bir fenomen olarak çağdaş sanat ekseninde oldukça farklı yaklaşımlarla ele alındığı ve
başta resim disiplini olmak üzere tüm sanat disiplinlerinde beden kavramının sürekli devingen biçimde
dönüştürüldüğünü ve anlamlandırıldığını görmekteyiz. Teknik olanakların çeşitliliği ve bilgi çağında bu
olanakların kolay kullanılabilirliği, sanatın kabuk değiştirmesini sağlamış, yeni sanatsal formları
doğmuştur. Fakat klasik bir yöntem ve araçlar bütünü olan olan boya, tuval, fırça gibi geleneksel
malzemeler, halen sanatta güncel bir dille bedene çok kuvvetli biçimde yeniden atıf yapılabileceğinin
kanıtlarını sunarlar. Lucian Freud, Francis Bacon gibi güncelliğini yitirmeyen figür resminin bir kuşak önceki
iki önemli sanatçısı, bedeni ötekileşme ve yabancılaşma kavramlarıyla üst platforma çıkarırken; yeni kuşak
resmin radikal iki ismi Jenny Seville ve Luc Tuymans, bedeni daha radikal bir travmayla ele alır. Bu durum,
kuşkusuz resmin yüzey sorunlarına bambaşka yenilikler getirmektedir fakat daha da önemlisi, gündelik
yaşamdaki insan bedenine ilişkin çilekeş, esrarlı bir tez ortaya çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Temmuz 2012 |
Gönderilme Tarihi | 4 Temmuz 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 20 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.