Mengücekliler’in başkenti Kemah’ta ilk inşa edilen
caminin kalede olması kuvvetle muhtemeldir. Ancak bu cami ya da camiler
hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi kayıtlı değildir. Kalede bir caminin
varlığı ilk olarak XVI. yüzyıla ait Osmanlı kayıtlarında karşımıza çıkar. Bahsi
geçen bu yapının Mengücekli döneminden kalıp kalmadığı ise bilinememektedir. XVII.
yüzyıla gelindiğinde kaledeki ibadethanelerden bahseden en önemli eser Evliya
Çelebi’ye ait Seyahatname’dir. Kaledeki kazılarla temel seviyesinde ortaya
çıkarılan Bey Camii’nin Mengücekliler döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. Bey
Camii’nin Kemah’taki ilk cami olma ihtimalinin oldukça yüksek olmasına rağmen,
Kemah ve çevresi için ilk akla gelen örnek hiç şüphesiz Gülabi Bey Camii’dir.
Ahşap destekli ve ahşap örtülü bu cami, ilçe geneli için adeta bir model olmuştur.
Kemah’ın köylerindeki neredeyse bütün camiler Gülabi Bey Camii’nin küçük
ölçekli çeşitlemeleridir. Çalışmamda Kemah’taki cami mimarisinin genel
özelliklerini Gülabi Bey Camii’nden yola çıkarak özetlemeye çalıştım. Makale
metni tarafımın hazırladığı “Ortaçağdan Günümüze Kemah ve Köylerindeki Kültür
Varlıkları adlı Doktora tezinden derlenmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 4 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 30 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.