Aim: The aim of this study is to determine the stress levels of pregnant women and the effective factors.
Methods: This descriptive type research was conducted between February 30th 2018 and May 30th, 2019 in the obstetrics outpatient clinics of a University Hospital in the eastern Turkey. The sample of the study consisted of 740 pregnant women who applied to the relevant polyclinics for prenatal control between the specified dates. In the data collection, "Introductory Characteristics Form" and the "Antenatal Perceived Stress Scale" were used.
Results: The average age of the pregnant women included in the study was 25.80±5.35, 48% was under the age of 24, and 30.7% was graduated from secondary school. Of the pregnant women, 94.9% had planned pregnancy, 32.7% was in the 36th week of gestation, and 56.2% was primigravida. According to the age, education level, spouse's education level, spouse's job, family type, economic situation, gestational age, gravida, parity, planned pregnancy status, problems in pregnancy, number of prenatal care received and the presence of someone to assist in the postpartum infant care, the difference between the Prenatal Perceived Stress Scale total and sub-scale score averages was found to be statistically significant (p<0.05).
Conclusion: As a result of the study, the antenatal perceived stress level of the pregnant women was found to be high, and the stress levels of those who were 24 years old and younger, who were and whose spouse were primary school graduate, whose spouse is a worker, who was living in an extended family, who had poor economic status, who was primigravida, who was nullipar, who did not want her pregnancy, who had pregnancy problems, who received more than 8 prenatal care, and who had no one to assist in postpartum baby care were found to have higher perceived stress levels. Considering the risk factors that cause stress during pregnancy during antenatal controls, training and counseling may be recommended to increase the level of coping of pregnant women, primarily risky groups.
Amaç: Bu araştırmanın amacı; gebelerin algıladıkları stres düzeylerinin ve etkileyen faktörlerin belirlenmesidir.
Yöntem: Tanımlayıcı türde yapılan araştırma, 30 Şubat 2018-30 Mayıs 2019 tarihleri arasında ülkenin doğusunda bulunan bir üniversite hastanesinin kadın hastalıkları (obstetri) polikliniğinde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini belirtilen tarihler arasında ilgili polikliniklere prenatal kontrol amacıyla başvuran 740 gebe oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında “Tanıtıcı Özellikler Formu” ve “Doğum Öncesi Algılanan Stres Ölçeği” kullanılmıştır.
Bulgular: Çalışma kapsamına alınan gebelerin yaş ortalamasının 25.80±5.35 olduğu, %48’inin 24 yaş altında olduğu ve %30.7’sinin ortaokul mezunu olduğu saptanmıştır. Gebelerin %94.9’unun isteyerek gebe kaldığı, %32.7’sinin 36. gebelik haftasında olduğu ve %56.2’sinin primigravida olduğu tespit edilmiştir. Gebelerin yaş, eğitim düzeyi, eşin eğitim düzeyi, eşin mesleği, aile tipi, ekonomik durum, gebelik haftası, gravida, parite, gebeliği isteme durumu, gebelikte problem yaşama durumu, alınan doğum öncesi bakım sayısı ve doğum sonrası bebek bakımına yardım edecek birinin bulunma durumuna göre Doğum Öncesi Algılanan Stres Ölçeği alt boyut ve toplam puan ortalamaları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0.05).
Sonuç: Çalışma sonucunda gebelerin doğum öncesi algıladıkları stres düzeyinin yüksek olduğu, 24 yaş ve altında olan, eşi ve kendisi ilkokul mezunu olan, eşi işçi olan, geniş ailede yaşayan, ekonomik durumu kötü olan, 39. gebelik haftasında olan, primigravida olan, nullipar olan, gebeliğini istemeyen, gebeliğinde problem yaşayan, 8’den fazla doğum öncesi bakım alan ve doğum sonrası bebek bakımına yardım edecek kimsesi bulunmayan gebelerin doğum öncesi algıladıkları stres düzeyinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Antenatal kontrollerde; gebelik döneminde stres yaratan risk faktörleri göz önünde bulundurularak, riskli gruplar öncelikli olmak üzere gebelerin stresle baş etme düzeylerini artırmak için eğitim ve danışmanlık verilmesi önerilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 19 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 23 Sayı: 2 |
Dergimiz 2019 dan itibaren EBSCO CINAHL Database'de listelenmektedir.
Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.