Amaç: Bu çalışma, acil yoğun bakım ünitesine yatan hastaların memnuniyet ve kaygı düzeylerini belirlemek amacıyla yapıldı.
Yöntem: Çalışma ikinci düzey acil yoğun bakım ünitesinde yatan 182 hasta ile prospektif kesitsel, tek merkezli ve tanımlayıcı olarak yürütüldü. Verilerin toplanmasında hastaların sosyo-demografik özelliklerini ve memnuniyet durumlarını sorgulayan “Anket Formu” ve “Durumluk ve Süreklilik Kaygı Envanteri (DSKE)” kullanıldı. Verilerin değerlendirilmesinde; yüzdelik dağılımlar, t testi, Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney U testleri kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların yaş ortalaması 36.9±12.7 (18-85), %55.5’i (n=101) erkek ve %67’si (n=122) evli idi. Sürekli kaygı düzeyi 42.9±7.6 (27-70), Acil yoğun bakım kliniğine yatışlarındaki durumluk kaygı düzeyi 43.6±10.5 (20-76), klinikten ayrılırken durumluk kaygı düzeyi 45.6±12.3 (20-66) olduğu görüldü ve giriş ile çıkış arasında durumluk kaygı düzeylerinin fazla değişmediği belirlendi. Hastaların memnuniyet düzeylerinin sürekli ve durumluk kaygı düzeyleri üzerine etkisi olmadığı ve istatistiksel olarak anlamlı olmadığı bulundu (p>0.05).
Sonuç: Yatan hastaların kaygı düzeylerinin orta, memnuniyetlerinin yüksek düzeyde olduğu tespit edildi. Çalışmada hasta memnuniyetinin kaygı düzeyi üzerinde etkisi olmadığı bulundu.
Yok
Aim: This study was performed out to determine the satisfaction and anxiety levels of the patients hospitalized in the emergency intensive care unit.
Methods: The study was carried out as prospective cross-sectional, single-centered and descriptive with 225 patients hospitalized in the second-level emergency intensive care unit. “Questionnaire Form” and “State and Continuity Anxiety Inventory” that questioned the socio-demographic characteristics and satisfaction status of the patients were used in collecting the data. In the evaluation of the data; percentage distributions, t test, Kruskal-Wallis and Mann-Whitney U tests were used.
Results: The mean age of patients in the study was 36.9±12.7 (18-85) 55.5% (n=101) were male and 67% (n=122) was married. The trait anxiety level was 42.9±7.6 (27-70), the state anxiety level 43.6±10.5 (20-76) when they were admitted to the emergency intensive care clinic, and the state anxiety level was 45.6±12.3 (20-66) when leaving the clinic and the state between entry and exit. It was determined that anxiety levels did not change much. It was found that the satisfaction levels of the patients had no effect on the state and state anxiety levels and were not statistically significant (p>0.05).
Conclusion: Anxiety levels of inpatients were found to be moderate and their satisfaction was good. The study found that patient satisfaction had no effect on anxiety level.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 23 Sayı: 2 |
Dergimiz 2019 dan itibaren EBSCO CINAHL Database'de listelenmektedir.
Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.