Yönetim ve yöneticilerin iyi işlev görememesi sonucu, buna
çözüm olarak girişilen reform çalışmalarında yönetimin hukuksal, siyasal,
örgütsel ve mali boyutlarına ağırlık verilerek sorunun etik boyutu ihmal
edilmektedir. Etik, en üstün ve kutsal değerler olan ahlak, hukuk ve dini
değerleri temel alan belirleyici bir olgu olup, kişinin veya çalışanların
davranışlarına temel teşkil eden ahlak ilkelerinin tümü olmaktadır. Yönetsel
alanda etik olgusu ise, doğru eylem ve işlemlere ulaşmak için gerekli olan ilke
ve standartların ifadesi olmaktadır.
Yönetimde denetim mekanizmasının genellikle seyrek ve sonradan
işletilmesi, gayri-şahsilik ilkesinin ortaya koyduğu tarafsızlık, sadakat ilkesi ve
yasal düzenlemeler kamu görevlilerinin kamu yararına ve çıkarına uygun
hareket etmesinde yeterli güce sahip olamamaktadır. Dolayısıyla etkinlik ve
verimlilikten uzak olan kamu yönetiminde, yönetsel etik, verimlilik için de
gerekli olmaktadır.
Kamu yönetiminde etiği gündeme getiren esas unsur ise “Yozlaşma”
olgusu olmaktadır. Yozlaşma olgusu ise merkeziyetçilik, yönetimde dışa
kapalılık-gizlilik ve tutuculuk, hizmet sunumunda yetersizlik, kurallara aşırı
bağlılık(şekilcilik), siyasallaşma, aracı kullanma ve rüşvet gibi nedenlerle ortaya
çıkmakta olup, bunları giderici önlemlerin alınması yönetsel etik için öncelikli
konulardan birisi olmaktadır.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 20 Sayı: 1 |