Özet
Son yıllarda Goldman Sachs’ın yazarları,2050 yılına kadar küresel ekonomik gücün geleneksel ekonomik lider olarak gösterilen G-7 grubundan BRICS grubuna geçebileceğini ve dünyanın ekonomik liderliğine BRICS ülkelerinin yerleşebileceğini sıklıkla ifade etmektedirler. Bu doğrultuda, Türkiye’nin bir yandan söz konusu ekonomik yapısı itibariyle BRICS grubuna dâhil edilip edilmemesi gerektiği tartışılmakta; diğer yandan da Türkiye Cumhuriyetinin 2023 siyasi vizyonu çerçevesinde, dünyanın en büyük on ekonomisi arasında yer alması hedeflenmektedir. BRICS ülkelerinin ayrı bir grup olarak değerlendirilmelerin temel nedeninin bu ülkelerin son yıllarda yakalamış oldukları sürdürülebilir ve istikrarlı büyüme hızlarının olduğu göz önüne alındığında, Türkiye’nin hem BRICS ülkeleri kapsamında değerlendirilebilmesinde hem de söz konusu 2023 hedeflerine ulaşabilmesinde, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ivmesini yakalamasının gerekliliği kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’nin ekonomik olarak birbirini tamamlayan ve biri diğerini getirecek olan söz konusu beklenti ve hedeflerini nasıl gerçekleştirebileceği, dolayısıyla sürdürülebilir bir büyüme hızını nasıl yakalayabileceği sorusuna, çalışmada imalat sanayinin gelişimi, ekonomik büyüme ve cari açık ekseninden bakılarak yanıt aranmaktadır. Bu kapsamda çalışmada BRICS ve potansiyel olarak bu kapsamda değerlendirilen (Türkiye, Güney Kore, Meksika ve Endonezya) ülkelerde, imalat sanayi üretimi, ekonomik büyüme ve cari açık arasındaki ilişkilerinvarlığı/nasıllığı ve bu ilişkilerin yönü 1992-2012 dönemi için panel veri çerçevesinde üç farklı model yardımı ile ayrı ayrı incelenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda söz konusu değişkenler arasındaki ilişkilerinin ülkelere göre farklılaştığı tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: BRICS+Seçilmiş Yükselen Piyasa Ekonomileri, Panel Veri Analizi.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 30 Sayı: 1 |