Eğitimde temel hedefimiz düşünmeyi hilen insanlar yetiştirmektir.
Çocuk bizim yansımamızdır. Çocuğun Türkçe 'si etrafında ki İnsanlar
tarafından niteliklendirilir. Çocuk anlamlı bir dille kendini ifade eder.
Çocukluk döneminde çocuğu başka biriyle özdeşleştirmek çok
önemlidir. Temel olduğu düşünülse de pedagojik değildir.
İnsanlık tarihi kadar eski olan çocukluk tarihi bilinmeyen bir dünya
olsa da kolayca anlaşılabilir. Ulusal kimlikler farklı olsa da ortak temel bir
temel vardır, o da insandır.
Edebiyat, özgün duyarlılığı ve insan boyutlarını tanımamızı sağlayan
estetik bir eğitim sürecidir. Çocuk merkezli yaklaşımların ortaya çıkması
sonucunda çocuk edebiyatı ve sanatı için bir zemin oluşturulmuştur. 19.
yüzyılın ilk yarısında çocuk edebiyatı kavramının doğuşu ve sözlü çocuk
edebiyatı yazılı edebiyata dönüşümü hızlandırmıştır.
Edebiyat dilin en etkin kullanıldığı alandır. Duygusal ve düşünsel
gücün gelişimi ve dengelenmesi edebiyat ve dile bağlıdır. Çocuğa göreliğin
ölçüsünü dil ve anlatım belirler. Çocuk edebiyatı hafife alınmamalıdır. Bu ,
çocukları ciddiye alan yazarların işidir, böylece çocuk kitapları yazılmaya
başlanmıştır. 19. yüzyılda çocuk öykü ve romanlarında; küçük okurların din
duygularını geliştiren, ahlaki davranışlar kazandıran karakterini
sağlamlaştıran eserlerden daha ziyade onların coşku, serüven eğlenme ve
gülme gibi gereksinimlerini karşılayan eserlere öncelik verilmiştir.
Çocuk edebiyat! kültürü içinde en duyarlı yaklaşım "çocuğa görelik"
ilkesi He belirlenir. Kriteri ise çocuk bakışıdır. Çocuğu geleceğe hazırlayan, gerçeği dolaylı olarak anlatan masaldır. Çocuk için masal hayal dünyasında
oynanan bir oyundur. Çocuksu bir anlatımla masalla özdeşledir, masalı
yaşarlar.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Aralık 2010 |
Gönderilme Tarihi | 4 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 11 |