Türklerin kültür hayatında önemli bir dönemeç olan XI. yüzyıl, İslamiyet'in
kabulünün yanında yeni bilim, sanat ve felsefe hareketlerinin de geliştiği bir
yüzyıldır. Özellikle İran medeniyetinin ağırlığının hissedildiği bu dönemde Türkler,
Ortadoğu'nun, insan, eğitim, ev, kadın telakkileri, harem düzeni, eğlence biçimleri,
cariye ve köle kullanımı, şiir ve gündelik hayata dair birçok davranış biçimlerine
yaklaşımları, ile tanışmış ve zaman zaman benimsemişlerdir.
Her anlamda hızlı ve köklü değişimlerin yaşandığı, sosyo-kül türel geçişlerin
gerçekleştiği bu dönem, bütün bunların yansıdığı ilk Türkçe eserlerin de verildiği bir
dönemdir.
Bu makalede, söz konusu eserlerden birisi olan ve yazar, düşünür Yûsuf Hâs
Hâcib'in, kültürel dokuyu bütün bileşenleri ile temel alarak döneme hâkim olan ve
birbirleri ile az çok uyumlu olan unsurları bir senteze vardırma endişe ve çabaları
ile kaleme aldığı, başka bir ifade ile geçmişi referansla geleceği kuracağı tip model,
ilke, hedef, yöntem ve bunlara dair tekliflerini sunduğu, tümüyle kültürel ve biyolojik
devamlılığını hedeflediği devleti oluşturacak, "devlet bilgisine", Kutadgu Bilig
nazarı ile bakılmaya çalışılmış, geçişin yol açtığı ikili seyrin, akıl ve bilgi ile
dengelenerek dönüştürüldüğü ilkeler, gösterilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | tr;en |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Aralık 2010 |
Gönderilme Tarihi | 4 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 12 |